ERKEN ÇOCUKLUK DÖNEMINDE AILENIN ÖNEMI

ERKEN ÇOCUKLUK DÖNEMINDE AILENIN ÖNEMI

Insanoglu ailesinin açtigi pencereden bakar bu dünyaya. Seneler geçtikçe çocuklugunu yasar, gençligin güzel günlerini tadar ve yetiskin bir birey olur. Aile ise bu süreçte, çocugun kendi ayaklari üzerinde durabilmesi için onu egiten, yüreklendiren ve yasama hazirlayan okul islevi görür (Marti, 2019). Bu okulun en etkin ve kritik islevine sahip dönemlerinden biri ise erken çocukluk dönemidir. Çocugun sosyal-duygusal, psiko-motor, fiziksel, dil ve bilissel gelisimi gibi farkli gelisim alanlarinin temelleri bu dönemde atilir. Senemoglu’nun (2018) belirttigi gibi çocugun yetiskin destegine en çok ihtiyaç duydugu dönem de yine bu dönemdir. Ebeveynlerin çocuklari için en yakin rol modelleri oldugu gerçegi (Gürsoy ve Coskun, 2006) göz önüne alindiginda, erken çocukluk dönemi için ailenin önemi daha da deger kazanmaktadir. Gelin hep birlikte ailenin, erken çocukluk dönemi için önemine çesitli gelisim alanlari açisindan göz atalim:

Dil Gelisimi Açisindan: Çocuklarin 5 yasina kadar dil gelisimlerinin 2/3’ü tamamlanir ve yaklasik 2000 kelimelik bir kelime haznesine sahip olur (Kol, 2011). Çocuklariyla düzenli iletisim halinde olan, onlarla sohbet eden, görüslerini önemseyen aileler çocuklarin dil gelisimine olumlu yönde katkida bulunur. Ayrica kitap okuma aliskanligi olan ebeveynler, çocuklarina kitap okuyarak onlara örnek oldugunda çocuklari için dogal bir ögrenim ortami olusturmus olur (Yildiz, 2016). Arastirmalar erken çocukluk döneminde çocuklarina düzenli olarak kitap okuyan ailelerde yetisen bireylerin, yasamlari boyunca daha çok kitap okuduklari, akademik, sosyal ve ekonomik yönden daha yüksek seviyelere çikabildikleri tespit edilmistir (Zembat, 2005). Bir diger çalismanin sonucuna göre ise ailelerin çocuklari için yapacaklari hikâye okuma ve anlatma gibi dil etkinliklerine ayirmis olduklari zaman ile çocuklarina olan dil katkisinin dogru orantili oldugu görülmüstür (Demir, 2010).
Sosyal-Duygusal Gelisim Açisindan: Erken çocukluk döneminde çocuklarin sosyal-duygusal gelisimlerinin desteklenmesi; onlarin ögrenme, sosyal kabul ve davranislari bakimindan kritik öneme sahiptir (Kalkan, 2021). Ailenin bu destekleyici, güven verici ve hosgörülü yaklasimi çocuk açisindan en ideal etkilesim biçimidir. Bu noktada ebeveynler hem çocugun ilgi ve gereksinimlerini önemsemeli hem de çocuklarini denetleyerek orta bir yol izlemelidir. Diger yandan çocuklarinin sosyal-duygusal gelisimlerini pozitif yönde destekleyen ailelerin, onlarin gelisim dönemleri hakkinda bilgi edinmeleri ve kendilerine özgü bireyler olduklarinin bilincinde olmasi gerekmektedir (Kandir ve Alpan, 2008). 

Bilissel Gelisim Açisindan: Bilissel gelisim, insanlara mantikli düsünmelerini, somut ve soyut olarak olaylarin nedenini ögrenmesini ve çevresiyle ilgili bilgileri örgütlemeyi saglamaktadir (Kürkçüoglu, 2010). Bilissel gelisimi desteklemek için hem dogum öncesi hem dogum sonrasi çocuga sunulacak olan nitelikli uyaricilar, araç gereçler ve bilinçli olarak düzenlenmis egitim ortamlari çocuklarin bilissel gelisimini desteklerken kapasitelerini de verimli sekilde kullanmalarina katkida bulunur (MEGEP, 2011). Yapilan arastirmalara göre çocuklar 8 yasina erisene kadar zihinsel gelisimlerinin % 80’i tamamlanmaktadir (Tekiner, 1996). Bu oran ailenin özellikle bu yas grubu çocuklar için ne denli önemli olduguna dikkatimizi çekmektedir. Vygotsky de çocugun bilissel gelisiminin desteklenmesinde yetiskin rolünün önemine dikkat çekerken, (Bayhan ve Artan, 2007) Kurtulmus da (2007) yaptigi çalismada, okul öncesi egitim sürecinde aile katiliminin bilissel gelisimi destekledigi sonucuna ulasmistir. 

Psiko-Motor Gelisim Açsindan: Fiziksel büyüme ve merkezi sinir sisteminin gelisimiyle dogru orantili olarak organizmanin isteme bagli olarak hareketlilik kazanmasi psikomotor gelisim olarak tanimlanir (MEB, 2013). Psikomotor gelisimi destekleyen etkinliklerden biri olan spor bir yandan çocuklarin kendini tanima firsatini saglarken diger yandan da onlara hosgörülü olma, kazanma-kaybetme gibi duygulari deneyimleyerek ögrenme, beraber çalisma, kendini ifade etme, özgüvenli ve saglikli olma gibi yönlerden katkilari olmaktadir (Yildiz ve Çetin, 2018). Ailenin bu süreçte çocugunu spora yönlendirmesi, ince ve kaba motor becerilerini destekleyici etkinliklere düzenli olarak yer vermesi, onlarin sadece psikomotor gelisimleri degil bilissel, sosyal-duygusal ve bilissel gelisimlerini de olumlu yönde etkilemektedir. Örnegin, Davenport (2004) de yaptigi çalismada erken çocukluk döneminde agresiflik gösteren erkek çocuklarin, ailesiyle birlikte oyun oynamasi sonucunda bu olumsuz davranislarinin önemli oranda azaldigini tespit etmistir.

Degerler Egitimi Açisindan: Dünyevilesmenin ve maddiyatin manevi duygulara giderek baskin çiktigi, kisaca sekülerizm olarak adlandirilan 21.yy yasam tarzinda “Degerler Egitimi” konusu son yillarda daha da önem kazanmistir. Milli Egitim Bakanligi da adalet, dürüstlük, dostluk, sevgi, saygi, sabir, özdenetim, sorumluluk, yardimseverlik ve vatanseverlik kavramlarindan olusan 10 kök degere ögretim programinda yer vermistir. 
 

Insanoglunun kendini tanimasi ve topluma faydali olacak temel özellikleri kazanmasi degerler egitiminin amacidir ve unutulmamalidir ki degerler egitimi olmadan salt çocugun bilissel açidan donanimli olmasi yasamda basarili olmasi için tek basina yeterli olmayacaktir. 

Iste bu noktada çocuklara erken dönemde olumlu degerleri asilamak, bu degerleri gelistirip sürdürmesini saglama noktasinda ailenin önemli sorumluluklari vardir (Akto ve Akto, 2020).  Ebeveynler bu degerleri çocuklara aktarirken rol model olup bunlari davranislarina yansitmalidir. Degerler egitimi temali küçük deneyler yaparak ögrenmelerine katkida bulunmalidir. Ayrica okulla senkronize halde ve isbirligi içerisinde süreci ilerletmelidir. Eger çocuklarin gerçek yasamda ki bu gelisim ihtiyaçlari karsilanmayacak olursa bilgisayar oyunlarina yönelimleri daha fazla olacaktir. Çünkü çocuk oynadigi oyunlarda karsisina çikan seviyeleri atlayarak gelisim ihtiyaçlarini bu yolla karsilamak isteyecektir  (Bolat, 2020) ve unutulmamalidir ki çocuklar uçurtma gibidir. Eger aileler her zaman kontrolün kendilerinde oldugunu gösterirse o zaman uçurtmalari yani çocuklari diger uçurtmalar kadar yüksekte uçamayacaktir. Ama bu durum çocuklari tamamen özgür birakmak anlamina da gelmemelidir. Çünkü uçurtmalar tamamen serbest birakilirsa en küçük rüzgârda bile savrulup gider. Aileler uçurtmalarin bir ahenk ve denge içerisinde uçmalarina imkân tanimali, uygun sartlari saglayip onlarin yükseklerde ve özgür bir biçimde uçmasina firsat tanimalidir (Kildan, 2012).

 

KAYNAKÇA
Akto, A. ve Akto, S. (2020). Erken Çocukluk ve Degerler Egitimi. Uluslararasi Sosyal Arastirmalar Dergisi, 13(74), 326-340.
Bayhan, P. ve Artan I. (2007). Çocuk gelisimi ve egitimi. Istanbul: Morpa Kültür Yayinlari.
Bolat, Ö. (2020). Beni Ödülle Cezalandirma. Dogan Kitap Yayincilik: Istanbul.
Davenport BR. An Examination of Parent-Child Play As Influential in the Development of Aggression in Preschool Boys, The Dissertation for the Degree of Doctor of Philosophy, Iowa State University, Ames, Iowa, USA, 2004.
Demir, S. (2010). Okul Öncesi Egitim Kurumuna Giden 36-60 Aylik Çocuklarin Bilissel Gelisim Özellikleri Açisindan Karsilastirilmasi (Kütahya Ili Örnegi) Yayinlanmamis Yüksek Lisans Tezi. Marmara Üniversitesi Egitim Bilimleri Enstitüsü, Istanbul.
Gürsoy, F. ve Coskun, T. (2006). Büyük Ebeveynleriyle Yasayan Çocuklarin Aile Ortamlarini Degerlendirmeleri. Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 15(1), 151-164.
Kalkan, S. (2021). Küçük Çocuklarin Sosyal-Duygusal Gelisiminin Desteklenmesinde Piramit Modeli. Turkish Journal of Special Education Research and Practice, 3(1), 1-22.
Kandir, A. ve Alpan, Y. (2008). Okul Öncesi Dönemde Sosyal-Duygusal Gelisime Anne-Baba Davranislarinin Etkisi. Sosyal Politika Çalismalari Dergisi, 14(14), 33-38.
Kildan, O. (2012). Aile Içi Iliskiler ve Özel Durumlarda Aile, T. Güler (Ed.), Anne Baba Egitimi. Ankara: Pegem Akademi
Kol, S. (2011). Erken Çocuklukta Bilissel Gelisim ve Dil Gelisimi. Sakarya Üniversitesi Egitim Fakültesi Dergisi, 21(21), 1-21.
Kurtulmus, Z. (2016). Okul Öncesi Egitimde Uygulanan Etkinlik Planlarinda Aile Katilimi Boyutunun Incelenmesi. Cumhuriyet International Journal of Education-CIJE, 5(1), 71-84.
Kürkçüoglu, B. Ü. (2010). 0-6 yas arasi çocuklarin temel gelisimsel özellikleri: Bilissel gelisim ve dil gelisimi, I. H. Diken (Ed.), Erken çocukluk egitimi. Ankara: Pegem Yayinlari.
Marti, H. (2019). Ailem. Ankara: Diyanet Isleri Baskanligi.
MEB. (2013). Çocuk Gelisimi ve Egitimi. Ankara
MEGEP (2011). Çocuk Gelisimi ve Egitimi: Bilissel Gelisim. http://www.megep.meb.gov.tr/mte_program_modul/moduller_pdf/Bili%C5%9Fsel%20Geli%C5%9Fim.pdf adresinden 16.01.2022 tarihinde erisildi.
Senemoglu, N. (2018). Gelisim, ögrenme ve ögretim: Kuramdan uygulamaya (25. baski). Ani Yayincilik.
Tekiner, Ö. (1997). Okulöncesi egitiminde yeni yaklasimlar. Okulöncesi Egitim Sempozyumu (30–31 Mayis 1996, Ankara). Ankara: Ankara Üniversitesi Basimevi.  
Yildiz, A.S. (2016). Okul Öncesi Dönem Çocuklarinin Okuma Aliskanligi Kazanmasinda Rol Model Olarak Aile. Mavi Atlas, 7: 95-112.
Yildiz, E. ve Çetin, Z. (2018). Sporun Psiko-Motor Gelisim ve Sosyal Gelisime Etksi. Hacettepe Üniversitesi Saglik Bilimleri Dergisi, 5(2), 54-66.
ZEMBAT, Rengin (2005). Okul Öncesi Egitimde Güncel Konular. Okul Öncesi Egitimde Nitelik, ed. Ayla Oktay, ss. 25-45, Istanbul: Morpa Yayinlari
 


Etiketler:   

YORUMLAR

Ben robot değilim seçeneğini işaretleyin.

  • Henüz yorum yazılmadı