Sabırlı Olun
Eğitim tamamen sabır işidir. Çocuğunuzun ders başarısı istediğiniz düzeyde değilse sabırla ilgilenirseniz ve çocuğunuz çalışma alışkanlığı kazanırsa başarılı olması hiç de zor değildir. Sabır ile onlara destek olmaya çalışın. Bazen öğrenciler iki üç gün çalışıp derslerinin hemen iyi olmasını isterler, bu mümkün değildir. Fakat bir ay düzenli çalıştıktan sonra ders başarılarının yükseleceğini onlara anlatın. Bir fidan nasıl sabır ile her sene yavaş yavaş büyüyor ise çocuklar da derslerinde o sabrı gösterdiklerinde ilerleyeceklerdir.
Örnek Olun
Çocuklarımız doğdukları andan itibaren her an anne ve babasını gördükleri için bizleri örnek alırlar. Evde sokakta misafirlikte sürekli bizimle vakit geçirdiklerinden davranışlarımızı örnek alırlar. Davranışlarımızın tutarlı ve samimi olması gerekiyor ki çocuğumuz bizi örnek alarak hayatta sağlıklı bir şekilde ilerlesin. Çocuklarımız, bizim tutarsız davranışlarımızı gördüklerinde bizi artık çok ciddi bir şekilde dinlemezler. Yapmış gibi davranıp kendilerine arkadaşlarını veya başka insanları örnek alırlar. Çok dikkat etmeli ve onlara güzel örnek olmalıyız. Kendimiz bir şeyler yapıyor (sigara içmek, televizyon izlemek, telefonda oyun oynamak gibi) ve çocuğumuzdan yapmamasını istiyorsak, çocuğumuz bu çelişkili durumu fark edecek ve uygulamayacaktır.
Birlikte Kitap Okuyun
Birlikte kitap okuma tüm aile bireyleri için güzel bir etkinlik ve ilk adım olabilir. Baba televizyon izlerken çocuğunun kitap okumasını istemesi çocuk açısından tutarsız bir davranış olarak algılanıyor. Eğer ebeveynler olarak kitap okumaya başlarsanız çocuğunuzun kitap okumaya daha istekli olduğunu fark edeceksiniz. Eğer okuma yazma bilmiyorsanız çocuğunuzun her akşam size 40 dakika sesli bir şekilde kitap okumasını isteyebilirsiniz. Bizler bir hafta sonra kitap okumayı bırakırsak elbette çocuklarımız da ilerleme sağlamayabiliriz. Kendimiz o sabrı, örnekliği göstereceğiz ki çocuklarımız da bizlere bakarak hayata daha güçlü bireyler olarak hazırlansınlar.
Sık Sık Eleştirmeyin
Çocuklarımız bazen çok küçük hatlar yanlışlar yapabilirler. Çocuk olduklarını göz önünde bulundurmalıyız. Çok sık bir şekilde eleştirmemeliyiz. Özgüvenlerini zedelersek birçok durumda kendilerini çaresiz ve işe yaramaz hissederler ve mücadele etmeyi bırakırlar. “Zaten annem sen işe yaramazsın diyor” “ benden bir cacık olmaz” gibi duygulara kapılarak yapabilecekleri kolay işleri bile yapamamaya başlarlar. Bir bardak mı kırdılar, elbisesi mi yırtıldı, düşüp ayağını mı incitti, bu tür durumlarda çocuk olduklarını göz önüne alarak ‘olabilir’ diye düşünmek ve daha dikkatli olması gerektiğini söylemek daha sağlıklı olur.
Tehdit Etmeyin ve Kimse ile Kıyaslamayın
Bazen istemeden de olsa onları tehdit edebiliyoruz. ‘Ben artık senin annen değilim’ gibi bir cümle sizin için basit olabilir ama için çok büyük bir olay olarak algılanır. Sizin şaka yaptığınızı anlasalar bile bu duyguyu unutmaları uzun sürebilir. Çocuğunuz ödevlerini yapması için veya herhangi başka bir durumda tehdit etmek onlar için durumun daha da kötüye gitmesine sebep olabilir. Çocuğunuzu başka çocuklar ile kıyaslayarak ders başarılarının yükseleceğini düşünmeniz büyük bir yanılgıdır. Çocuklar bu tür durumlarda kıyasladığınız kişiden nefret etmeye başlar ve onu kıskanır sadece. Ondan daha çalışkan olmayı düşünmezler. Her çocuk farklı yeteneklere sahiptir. Çocuğunuzu desteklemeli ve kimse ile karşılaştırmamalısınız. Çocuğunuzun yetenekli olduğu alanlara yönlendirmeli ve desteklemelisiniz.
Onlara Güvendiğinizi Gösterin
Çocuklar doğdukları andan itibaren sevgi duygusu ile birlikte güven duygusunu da ararlar. Eğer çocuğunuza güvenmediğinizi sürekli dile getirirseniz çocuğunuz hayal kırıklığı yaşayabilir. Çocuğunuza güvendiğinizi hissettirmeniz gerekir. Birçok çocuk ailelerin kendilerinden bir beklentisi olmadığını hissedip herhangi bir adım atmak istemez. Sana güveniyorum, şimdi yapamadıysan ilerde yapacaksın gibi söylemleriniz onu daha iyi motive edecektir. Olumsuz ifadeler kullanarak olumlu bir sonuç elde etmek çok mantıklı değildir. Olumlu söylemlerle onu daha ileriye taşıyabilirsiniz.
Sorumluluk Verin
Çocuğunuza kendi seviyesine göre sorumluluklar verin. Dikkat etmeniz gereken husus büyük sorumluluklar vermemek. Büyük işler verirseniz o işin üstesinden gelmeyebilir ve özgüven eksikliği yaşayabilir. Fakat yaşına uygun işler vermeniz kendilerine güvenmelerine ve bir şeyler başarabilme duygusunu yaşamalarını sağlar.
Sorumluluk duygusu çocuğun özgüven kazanmasını sağlar. Küçük sorumluluklardan başlayarak (ekmek almak gibi, sofrayı toplamak gibi), yapabildikçe farklı sorumluluklar vermeye devam edin.
Televizyon, Telefon, Tablet ve Bilgisayarı Kontrolünüzde Kullanmalarını Sağlayın
Ülkemiz televizyon izleme konusunda maalesef Avrupa ülkeleri arasında ilk sıralarda yer almaktadır. Bunun en büyük sorumlusu elbette anne babalar gelmektedir. Çoğu annenin ve babanın her akşam izledikleri dizileri, eğlence programları olması çocuklarına kötü anlamda örnek olmalarına sebep olmaktadır. Çocuğunuza gidip diğer odada ders çalış diyerek kendiniz televizyon izliyorsanız, çocuğunuzdan derslerinde ilerlemesini bekleyemezsiniz. Siz içerde maç izlerken çocuk gidip diğer odada ders çalışırken aklının maçta olacağını düşünmelisiniz. Televizyonu kapatarak yanınızda ders çalışması daha verimli ders çalışmasını sağlayacaktır. Eğer siz izlememeyi başarabilirseniz çocuğunuz da ders çalışmayı başarabilecektir. Haftada bazı günler televizyonu hiç açmama günleri ilan edebilirsiniz. O günlerde çocuk televizyonun asla açılmayacağını bilerek dikkatini daha iyi derslerine verebilir.
Çocuklarımızın geleceğini ekranlarda karartmamalarını sağlayabilmeliyiz. Her istediği kitabı aldım diyerek sorumluluğu üstümüzden atmamalıyız. Ya da harçlığını vererek işimizin bittiğini zannetmemeliyiz.
Okula Gidip Mutlaka Durumunu Öğrenin
Eğitimde veli desteği her zaman olumlu sonuçlar doğurur. Çocuğunuzun durumunu en az ayda bir kere gidip okul ortamında öğrenmeliyiz. Bir yıl boyunca sadece bir kere veya hiç gitmeyerek sene sonunda çocuğunuzun durumunun olumsuz olduğunu öğrendiğinizde şaşırmamanız gerekiyor. Çocuk sizi okulda gördüğünde kendisini daha değerli ve önemli hissedecektir. Hiç zamanınız olmaması demek diğer işlere veya insanlara zaman ayırıp çocuğunuza hiç zaman ayırmadığınız anlamına gelecektir ve çocuk bunu hissedecektir. Benim hiç değerim yokmuş hissine kapılacaktır. Toplantıdan toplantıya okula gitmek çocuğun ders başarısını ilerletmez. Çocuğunuzun ders başarısı iyi olduğunda da gitmeye devam ederek ona her zaman destek olmalısınız. Hiçbir iş ve eylem sizin çocuğunuzun geleceğinden daha önemli değildir. Ayda bir kere de olsa okula gitmek için çabalamalısınız.
Sevginizi Hissetsinler. Bazen Bunu Dile Getirin
Çocuklarımızı sevdiğimizi göstermek onların ruh dünyasında çok olumlu gelişmelere yol açacaktır. Çocuklar sevginizi hissettiklerinde birçok sorun ile baş edebilecek güce sahip olabilirler. Çocuklarımızı seviyoruz fakat bazen bunu dile getirmeyi, hissettirmeyi unutuyoruz. Çocuğunuz okuldan geldiğinde ona durduk yere sarılın, öpün. Hiçbir sebep yokken “Seni Seviyorum” deyin. Sevginizi sık sık dile getirerek ve sarılarak daha güçlü bir birey olacağını fark edeceksiniz. Bayramdan bayrama öptüğümüz çocuğumuz bizlerden çekinerek büyüyecektir. Onlara sık sık sarılmanız duygusal olarak birçok sorun ile baş etmelerini sağlayacaktır. Birçok anne babanın bundan uzak durduğunu fark etmekteyiz. Daha dikkatli olmalı ve çocuklarımızı sevgi dolu bir aile ortamında büyütmeliyiz.