TEKNOLOJİ O KADAR MASUM MU?

Günümüz dünya toplumu bilindiği üzere teknoloji ile iç içe yaşamaktadır. Bu yaşantı olumlu sonuçların yanında olumsuz sonuçları da beraberinde getirmektedir.  Bugün sizlere teknolojinin öğrenci üzerindeki etkilerinden bahsedeceğim.

    İlk olarak teknolojinin olumlu sonuçlarından bahsedecek olursak teknolojinin gelişmesi ve eğitime entegre edilmesi tabi ki birtakım olumlu sonuçlar doğurmuştur. Örneğin; bilgiye ulaşmak daha kolay hale gelmiş, sınıflarda dersler işlenirken görseller ön plana çıkmış, bu yolla öğrencinin öğrenmesinde kalıcılık artmıştır. Sınıflara yerleştirilen  ''Etkileşimli Tahta''lar ile öğrenci merkezli eğitim daha kolay uygulanabilir hale gelmiştir.

    Bunun yanında istenmeyen durumlarla karşılaşılması da söz konusu. Özellikle internetin devreye girmesiyle bilgiye ulaşma daha kolay hale gelmiş fakat elde edilen kaynaklarda bilgi kirliliği de bir o kadar artmıştır.

    Ayrıca toplumsal hayatımızda aile içi iletişim teknolojik aletlerin yoğun olarak kullanılmasıyla büyük yara almakta. Örnek verecek olursak bizler öğretmen olarak velilerimizden sıkça şu sözleri duymaya başladık:

-Öğretmenim çocuk tableti alıyor. Odasına çekiliyor. Kendi dünyasını kuruyor
-Öğretmenim küçük çocuğuma tablet vermeden yemek dahi yediremiyorum

Aynı zamanda öğrencilerde velilerinden şöyle dert yanıyor:
-Öğretmenim babam haber izleyeceğim diye benimle ilgilenmiyor vb.

    Görüldüğü gibi gelişen teknolojinin bilinçsiz kullanımı gelecekte telafisi zor olabilecek sorunlara neden oluyor.

    Artık günümüzde 3-5 yaşındaki çocukların teknolojiyle büyüdüklerini görüyoruz. Teknolojik aletlerin çocuğun eline daha küçük yaşlardan itibaren ''oyuncak'' diye verilmesi ilerleyen dönemlerde çocuklarda hiperaktivite, dikkat dağınıklığı, unutma gibi bilişsel sorunlar yaratabiliyor. Bunun yanında çağımızın hastalığı olarak psikoloji alanında nam salmış anksiyete bozukluğu ile çocuklar erken yaşta tanışabiliyor.

    Bilimsel çalışmalar bu tür sorunların nedenlerini ortaya koyarken anne babaların da dikkat etmesi gereken çok önemli bir şey söylüyor:

    ''Beyin kimyasının değişmesi''....
    Çocuğun küçük yaştan itibaren alıştığı yoğun teknoloji kullanımı beyin kimyasında büyük değişikliklere neden olabiliyor. Bu değişiklikler ise yukarıda saydığım sorunları tetikleyebiliyor. Özellikle anne babaların çocuklarını yetiştirirken beyin gelişiminin yoğun bir şekilde yaşandığı 0-3 yaş arası dönem ve Ergenlik Döneminde teknoloji kullanımının kısıtlanması çocuğun beyin sağlığı açısından önem arz ediyor.

    Ayrıca teknoloji kullanımının arttığı günümüzde yeni bağımlılık türleri literatüre girdi: Teknoloji Bağımlılığı, Oyun bağımlılığı, Ekran Bağımlılığı vb.

    Peki bu olumsuzlukların önüne nasıl geçilebilir...

     Her şeyin fazlasının zarar olduğu gibi teknolojinin fazla kullanılması da zararlı. Bu konuda Türk Pediatri Derneği'nin bizler için hazırladığı çocuklarımız için olması gereken ekran sürelerine bir bakalım. 

    Türk Pediatri Derneğinin verilerine göre; ilkokul çağındaki öğrencilerimiz için en fazla bir buçuk saat, ortaokul çağındakiler için en fazla iki saat, lise öğrencilerimiz içinse kotalı kullanım tavsiye ediliyor.

    Anne babalarımız bu tip sorunlarla karşılaşmak istemiyorlarsa çocuklarıyla geçirdikleri kaliteli zamanı artırmalı ve teknoloji kullanımının yerine konabilecek çocuğun da sevdiği diğer aktivitelere çocuklarını teşvik etmeliler. Teknolojinin yerine konabilecek oyun tarzı diğer aktiviteler hem teknoloji kullanımını sınırlandıracak hem de çocuğun sosyal gelişimini olumlu yönde etkileyecektir

    Son olarak şu unutulmamalıdır. Çocuklarımıza gösterdiğimiz ilgiyi yabana atmak bir toplumun geleceğini yabana atmak demektir.


Etiketler:   

YORUMLAR

Ben robot değilim seçeneğini işaretleyin.

  • Henüz yorum yazılmadı