1972 yılında Paris’te dünyaya gelen Colas Gutman, drama eğitimi almış ve bir süre tiyatro yönetmenliği yapmıştır. Anne ve babası yazar olan Gutman, 2006 yılından bugüne çocuk kitapları yazmaktadır. Ülkemizde Süper Kahramanlar Yüksekten Korkmaz, Rose, Paspal Köpek ve Çocuk adlı kitapları ile tanınmaktadır. Bu yazımda sizlere 2012 yılında Sorcieres Ödülü´ne layık görülen orijinal adıyla L´enfant, dilimize Tuvana Gülcan tarafından “Çocuk” olarak çevrilerek İletişim yayınları ile okuyucuya ulaşan bu kitabı tanıtmaya çalışacağım.

Düşünsenize bir… Masmavi gökyüzü, yemyeşil ağaçlar, çimler… Mis gibi bir doğa… Hafta sonu tatiliniz için mükemmel bir seçenek olmalı, bunlar. Şöminenin karşısında çayınızı yudumlarken ateşin çıtırtısını dinlemek… Anne ve babası için mükemmel bir şey olan bu saydıklarım, kitabımızın kahramanı Leonard için ise çirkin ve sıkıcı bir durum. Evet evet, Leonard doğanın yeşiline karşın banklarda zıplamayı ve sinemaya gitmeyi seçen bir çocuk olarak karşımıza çıkıyor. 

Yazar ilginç bir başlangıçla kitabına giriş yapıyor. Bu ilk karşılaşma bile kitabın niteliği yönünde bizlere yol gösteriyor. 

Canı sıkılan Leonard, ormanda çakal yollarında dolaşırken yolunu kaybediyor. Yollar ve yerler birbirine benziyor. Yolu bulmaya çalışırken bir koyun ile karşılaşıyor. Kendisini nazik olarak adlandıran kahramanımız koyuna “Merhaba” diyerek maceraya başlıyor. Hikâye bu ya koyun da onunla konuşuyor. Daha önce hiçbir çocuk ile karşılaşmamış olacak ki koyun Leonard’a “Sen nesin?” diye soruyor. “Leonard”, demesi ile koyunun “leopar” anlaması devam ederken bizim koyun en can alıcı soruyu soruyor: “Sen ne işe yararsın?” 

Kitabın bu sorusu karşısında Leonard gibi biz de şaşkınlıktan epeyce süre düşünmeye dalıyoruz. Çocuk ne işe yarar? Koyunun bu sorusu sonrasında, bu kitabın sadece çocuk kitabı olmadığı açıktır. Yazar, çocuklardan yola çıkarak aynı soruyu belki de okuyucunun kendisine sormasını bekliyor: Doğada insan ne işe yarar? 

Leonard’ın koyunla muhabbetine inek ve tavuk da katılıyor. Ne işe yaradığına dair cevap aramaya çalışan çocuk, kendini kurdun sofrasında buluyor. Kurt, “Bu çocuk kirliliğe maruz kalmış, egzoz gazı ve hormonlu tavuk gibi kokuyor. Bu çocukla kendimi zehirleyemem!” diyerek doğa ile insanın süregelen sorunlarına parmak basıyor. Bunun üzerine hiçbir işe yaramadığını düşünerek başını çarptığı, bileğini burktuğu ve dilini ısırdığı gibi yüksek sesle ağlamaya başlıyor. 

Kitap ta anlatılan, ne işe yaradığını öğrenmeye çalışan, belki de hiçbir şeye yaramadığını düşünen bir çocuğun hikâyesi sessizliği dinleyip bir şömine karşısında son buluyor.

36 sayfalık ince bir kitabın akıllarda bıraktığı derin sorular… İyi okumalar…


Etiketler:   

YORUMLAR

Ben robot değilim seçeneğini işaretleyin.

  • Henüz yorum yazılmadı