Hayatta yaptığımız işlerde o işte başarılı olmak için iyi bir başlangıç birçoğumuz için çok önemlidir. Hatta “iyi bir başlangıç başarmanın yarısıdır” diyebiliriz.
Öğretmen olarak bizler bu durumun derslerimizde çok önemli olduğuna çoğu kez şahitlik ederiz. İyi bir dersin temel kurallarını ele alacağım bu yazımın konusunu yüz yüze ya da uzaktan eğitimde “İyi Bir Dersin Şifresi” olarak belirledim. O halde sözü uzatmadan iyi bir dersin temel prensiplerine geçelim;
Derse İyi Bir Başlangıç;
İster uzaktan eğitimde olsun isterse yüz yüze eğitimde olsun öğretmenin derse girişi çok önemlidir. Yüz yüze eğitimde sınıftaki öğrencilerin her birinin ilgisi başka bir yerde olabilmektedir. Ancak uzaktan eğitimde her bir öğrencinin ilgisi başka bir mekânda olduğu için derse etkili bir başlangıç çok daha önemlidir.
Yüz yüze eğitimde sınıfa girişte farklı bir selamlama ile içeri girmek, konuşmadan sınıfı seyretmek, sınıf tahtasında öğrencilerin ilgisini çekecek bir müzik parçasını tıkırdatmak, bir müzik enstrümanı kullanılabiliyorsa onunla sınıfa girmek, tahtaya farklı renklerdeki kalemler kullanılarak yazı yazmak - bir şekil çizmek, farklı bir ses tonu ile seslenmek, sesin tonunu düşürmek ya da yükseltmek, güncel bir olay veya spor müsabakası gibi bir konu ile başlamak ve ders süresince dikkatin dağıldığı durumlarda bu ve benzeri örnekler kullanılarak öğrencilerin ilgisinin diri tutulması çok önemlidir. Bu durumların elbette uzaktan eğitimde kamera karşısındaki derse entegrasyonu da önemlidir.
Ders süresince de ilginin diri tutulması çok önemlidir. Ders konusunun önemi, hayattaki karşılığı, öğrenmenin neden önemli olduğu öğrencilere açıkça aktarılmalıdır. Etkin ve etkili bir öğrenme için dersin sonuna kadar bu hususlar her an uygulanmalıdır. Aksi halde dersten kopmalar, belirlenen hedefe ulaşamama, kazanımların verilememesi gibi önemli sorunlar bizi beklemektedir.
Hedefe Giden Yolda Olmak ve Varılacak Yeri En Başından Bildirmek;
Öğretmen kendi dersi özelinde konu ve kazanımların nasıl elde edilebileceği konusunda izahatlar yapmalıdır. Öğretmenin amacına ulaşması öğrencinin istenilen kazanımı almasıyla birbirine doğru orantılıdır. Öğretmen dersin ya da konunun gideceğe hedefi belirlemesi öğrencinin öğrenme yolunda kısa zamanda daha istendik ve doğru sonuca ulaşmasını sağlar.
Öğretmen işlenecek dersin girişinde varılacak yeri en başında bildirmesi mimarın çizdiği projeye uygun olarak binayı inşa etmesi gibidir. İşe başlamadan projenin verilmesi mimarın istediği binayı ustanın inşa etmesini sağlar. Öğretmenin dersin başında ders sonunda ulaşılacak yeri bildirmesi öğrencinin ders boyunca hedefe uygun öğrenmeyi tesis etmesine katkı sağlar. Ayrıca öğrencinin derse olan motivasyonunu da arttırır.
Bilgiye Olan Gereksinimi Vurgulamak;
Ders öğretmeni mutlaka öğrencilerin “Ben neden bu dersteyim?”, “Bu kazanımı neden elde etmeliyim?” sorularına açık ya da gizil yolla cevap oluşturulabilmelidir. Kısaca öğretmenin dersi, işlenecek konuyu ve kazanımı öğrenciye talep ettirebilmesi ve sevdirmesi çok önemlidir. Burada sevdirme ve ihtiyaç hissettirmek eş değerdedir.
Derste öğrencinin öğrenme ihtiyacı ile öğrenmesinin birbirine paralel hale getirilmesi verimli bir ders için olmazsa olmazlardandır. Konu öğrenenin ilgileri çevresinde yoğunlaşarak şekillenirse öğrenme hem ihtiyacı karşılar hem de kalıcı hale gelir.
Dersin Dünü, Bugünü ve Yarınını Birbirine Bağlamak;
İyi bir ders için öğretmenin işleyeceği yeni konu ile ilgili öğrencilerin mevcut bilgisini tespit etmesi dersin işlenmesi esnasında verilecek örneklere, dersin akışına kadar birçok unsuru etkiler. Yani mevcudu tespiti anın ve devamın belirleyicisidir.
Aksi halde doğru olamayan bir zemin üzerinde yüksek bir yapı inşa etmiş oluruz ki o yapının yani kazanımın devamlılığını sağlamak mümkün değildir.
Ders süresince verilen kazanım ve hedefin öğrenci tarafından anlamlandırılabilmesi için öğrenme eksik bir bilgi üzerinde yükselmemelidir. Bu sebeple yeni bir öğrenmede öğrenmenin dünü, bugünü ve yarını çok önemsenmelidir.
Öğrenciyi Aktif Hale Getirmek;
Dersin başından sonuna kadar öğrencinin merkezde olması gerektiği asla unutulmamalıdır. Öğrenci merkezli bir öğrenme organizasyonu yapılmalıdır. Öğrencinin öğrenme gücü, düzeyi, ön bilgileri hesaba katılarak bir öğrenme planlaması ile öğrenme süreci işletilmelidir. Öğrenci dersin kazanımına uygun olarak tüm yaşantısı, yetenekleriyle ders içerisinde ana unsur olmalıdır.
Bu kapsamda öğretmen, ders içerisinde yapmak yerine yaptırmak, anlatmak yerine anlattırmak, örnek vermek yerine örnek verdirmek gibi stratejileri etkin olarak kullanmalıdır. Bu anlamda öğretmen, öğrenci yerine yapmaktan kaçınmalı öğrenciyi aktif hale getirmelidir. Bu durum hem yüz yüze hem de uzaktan eğitimde öğrenmenin kalıcı olmasını sağlayacağı gibi bilginin unutulma sürecini uzatacaktır.
Sınıf Duvarlarını Ortadan Kaldırmak;
Salgın döneminde artık sınıfın tüm duvarları ortadan kalkmış, mesafe ve zaman sıkıntısı olmadan ders sadece belli bir mekânda (sınıf, atölye, laboratuvar vb.) öğrencilerin bir araya gelerek ders işledikleri sınırların dışına çıkmıştır. Teknolojinin sunduğu imkânlar çok pratik olarak kullanılabilmekte zaman ve mekân sıkıntısı olmadan dersin konusuna ve kazanıma uygun olarak alanında uzman başka bir kişinin derse davet edilmesi farklı bir kişiden konunun öğrenilmesi imkânı sunmaktadır. Bu imkânın kullanılması öğrencilerde dikkat toplama, öğrenmeye odaklanma gibi artılar vereceği gibi derse davet edilen alanının uzmanı kişiler sayesinde öğrencilere meslek seçimi konusuna da önemli katkılar sağlayacaktır.
Dersin Şifresini Vermek ve Öz Değerlendirmesini Yapmak;
Dersin şifresi, dersin en başından sonuna kadar yapılacak olan kısa ve hatırlatıcı tekrarlarla öğrenciye verilmelidir. Bu şifre dersin girişinde önceki dersin tekrarının yapılması ile başlamalı, ders içinde mevcut ders ve ders sonunda tüm öğrenmelerin kazanım doğrultusunda kısa tekrarları ile dersin temel şifresi öğrenciye verilmesini kapsamalıdır. Bunun sadece öğretmenin görevi olmadığına vurgu yapmamız gerekir. Bu kısa tekrarlarla dersin şifresi öğrenciler tarafından da verilebilmesi gerekmektedir. Ki bu, bir öğrenme açısından çok özel ve değerlidir. Dersin şifresini verebilen her bir öğrenci dersin kazanımını da elde etmiş demektir. Çünkü dersin şifrelerine dair yapılacak kısa tekrarlar öğrencilere ileride kullanacakları ve unutmaması gereken bilgileri ön plana çıkarabilme şansıda verecektir.
Tamamını kapsayacak şekilde öz değerlendirmesi yapılmayan bir ders, o ders saati içinde kalmaya ve unutulmaya mahkûm hale gelebilmektedir. Öyle ki bu öz değerlendirme öğretmene “Neyi planlamıştım?”, “Ne kadar verebildim?” sorularına cevap verebilme imkânı da sunacaktır. Bu öz değerlendirmeler dersin kazanımına dair yapılan planlamadan sapmayı azaltacağı gibi eksik kalan, yanlış anlaşılmış olabilecek konularında önlenmesini sağlayacaktır.
Gelecek Derse Özlem Duyurabilmek;
Bir dersin başında önceki dersin özetlenmesi ve şifrelerinin verilmesi ne kadar özel ve önemliyse dersin sonunda da bir sonraki derse dair ön verileri vermek, gelecek dersin şifrelerinden bahsetmek o kadar özel ve önemlidir. Gelecek derse dair ön bilgilendirmenin yapılması ve devamında öğrencilere ön hazırlık çalışmalarının yaptırılması o dersin daha etkin hale gelmesini sağlayarak öğrenme kalitesini doğrudan ve olumlu etkileyecektir.
Sonuç olarak, gerek yüz yüze gerekse uzaktan eğitimde “İyi Bir Dersin Şifresi” ile ilgili yukarıda ifade ettiğim hususlar o dersin öncesinde, anında ve sonunda yapılacakların verilmesi planlanan kazanımının etkin olarak öğrenilmesine önemli katkılar sağlayacağını ümit ediyorum. Bu görev sadece öğretmene ya da öğrenciye ait bir görev olmadığı gibi öğretmen ve öğrenci arasında etkin ve verimli bir işbirliği ile sağlanacaktır.