Avrupa’nın en batısında yer alan Portekiz’in bir şehridir Coimbra. Atlantik okyanusu’ na dökülen Rio Mondego Nehri şehri ikiye ayırır. Şehrin bir tarafı; sakin, geniş yürüyüş yollarını ve Forum olarak bilinen alışveriş merkezini içinde barındırır. Diğer tarafı ise daha canlı ve genç popülasyonun yoğun olarak yaşadığı; canlı sokakları, sırasıyla kafe, restorantları ve en önemlisi de üniversitenin olduğu bölümüdür. Bu kafe ve restorantlar öğrencilerin sıklıkla tercih ettiği ve  ‘Downtown’ olarak bilinen ünlü bir caddesinde yer alır. ‘Pastel de Nata’ denilen meşhur Portekiz tatlısını aklıma getirir bu cadde. Bu tatlı: üzerine tarçın serpilmiş yumurtalı muhallebili bir tart hamurundan yapılır. Daha çok kahvaltılarda yanında espressso ile tercih eder Coimbra halkı.
2014 temmuzunda başlayıp 2015 mayısına kadar süren bir serüvenin hikayesidir benim için Coimbra. Dünyanın her yerinden muhteşem dostluklar edindiğim; yeme-içme ve gezmeye fazlasıyla doyduğum bir serüven..

Bir sene psikoloji eğitimi almak için gittiğim bu şehir başta hem heyecan verici hem de biraz tedirgin ediciydi. ‘’Universidade de Coimbra’’; her zaman yüzümde aynı tatlı tebessümü oluşturacak üniversitem. Avrupa’ nın en eski üniversitesidir ve halen Avrupa’ nın en önemli araştırma merkezlerinden biridir. Bu şehirde nüfüsun büyük çoğunluğunu öğrenciler oluşturuyor.  Ülkemizde psikoloji, fakülte bünyesinde bir bölüm olarak yer alırken; Coimbra Üniversitesi’ nde tek başına bir fakülte olarak kurulmuş. Psikoloji blimine verilen önemi buradan bile fark etmek mümkün. Alandaki deneyleri sanal ortamdan yapabildiğimiz, birçok Erasmus öğrencisini barındıran bir üniversite Coimbra Üniverisitesi.  Erasmus öğrencilerinin yoğun olması biz öğrencileri ortak dil olan İngilizce’ de buluşturdu. Portekizce’ yi ise üniversitenin verdiği kursla öğrendim. 

Üniversite öğrencileri ‘Fado’ dedikleri geleneksel bir müzik türünü dinlemeyi ve söylemeyi çok seviyor. Eski zamanlarda Portekiz’ den denizlere açılıp geri dönemeyen denizciler için söylenen bu müzik türü zamanla gençlerin sevdikleri kızın balkonundan seslendikleri bir serenat haline gelmiş. 
Latada festivalleri meşhurdur burada. Siyah pelerinli üniversite öğrencileri, sizi Harry Potter ve Hermione Granger karakterlerini izliyormuşsunuz hissi verir. Fakat bu pelerini giymek kolay değildir. Geleneklerine göre üniversiteye başladığın anda birtakım görevlerin vardır ve bu görevlerde başarıya ulaştıkça siyah pelerini giymeye biraz daha yaklaşırsın. O yüzdendir bu pelerini giyen öğrencilerin yerlere daha sağlam ve gururla basması.
Üniversite binası ve kütüphanesi fantastik bir tarih filminin içinde olduğunu düşündürür. Özellikle’’ Biblioteca  Joanina’’ isimli dünyanın en eski kütüphanelerinden olan bu muhteşem bina Hogwarts kütüphanesini andırır. 

Bu şehirde attığınız her adım sizi Ortaçağ Avrupasında gezintiye çıkarır. Binalar, sokaklar, kafe ve kamu binaları bile sizde hayranlık uyandıracak bir mimariye sahiptir. Bu şehri görmek her yaştan ve her kültürden insana iyi gelecektir. Yolunuzun Coimbra’ ya düşmesi dileğiyle..