Size bir şey önerebilir miyim? Önerim bir yetenek kazanmak. Hayal gücümüzü canlandıracak, vicdanımızı ve inanç sistemimizi geliştirecek bir yetenek.
Size önerim ‘Sesli Okumak’
Çok basit bir öneri. Onun güzelliği basitliğinde. Herkes tarafından biliniyor, önemsenmiyor. Ya da okumayı yavaşlattığı için tercih edilmiyor. Nedense herkesin hedefinde hızlı okumak var. Önce yavaş okumayı öğrenelim sonra hızlısına geçeriz. Yanlış anlaşılmasın hızlı okumaya karşı değilim. Bazı şeyler elbette hızlı okunmalı, gözle taranmalı. Zaten hızlı okuma tekniklerinde sadece gözünüz hareket eder, kelimelerin fotoğrafını çekersiniz.
Ben size bunun tersini öneriyorum. Sesli okumayı. Her zaman değil ama günde 10 dakikanızı bile bu işe ayırsanız çok şey kazanırsınız. Her şeyden önce motivasyon arttırıcıdır sesli okumak. Kelimelere ses kıyafetini giydirince adeta kokularını duymaya, hayalimizde canlandırmaya başlarız. Amacımız yazılanların içine dalmak, onu yaşamak. Ağzımızla, gözümüzle, kulağımızla tüm vücudumuzla yaşamak. Okurken zaman zaman yavaşlayıp ona sorular sorular sorun hatta kitapla konuşun. Hata yapmaktan, yanlış okumaktan hiç çekinmeyin. Hele yavaş okumaktan hiç..
Yapılan araştırmalara göre yapım etkisi insan hafızasında önemli bir rol oynuyor. Sesle, gözle ve kulakla aktif olarak katılım öğrenilen bilginin akılda bir öz-referans oluşturup diğer bilgilerden farklılaşmasını sağlar. Böylece bilgiler ileride daha iyi hatırlanabilecek olan uzun süreli hafızaya kaydediliyor.
Biraz çabayla kendimize gündelik hayatta sesli okuma alanları oluşturabiliriz. Kitaplarla konuşmaya ihtiyacımız var. O yüzden sadece sesli de değil mümkün olduğunda yüksek sesli okuma yapmaya çalışın. Kitabı yaşayın, onu özümseyin, kitaba sorular sorun, akıl yürütün.
Sesli okuyun sesli düşünün ki bu dünyada kendi sesinizi bulasınız.
Kendi sesinizi bulma yolunda iyi yolculuklar.