Çocuk ve Ergenlerde Başarı Kaygısı: Anlamak ve Desteklemek

Kaygı, korku ve endişe gibi duygular insanın doğuştan getirdiği ve çevresindeki tehlikelere karşı insanı uyaran sağlıklı bir mekanizmadır. Yaşamak; mutluluğu aramak, iyi hissetmek olduğu kadar, kayıplar, hayal kırıklıkları, ayrılıklar, vazgeçmelerle karşılaşma ve bunlarla baş etmeyi de içerir. Dolayısıyla insanın varlığı kaygıdan ayrı düşünülemez. Belirli dozda kaygı, insanın varlığına hayatı boyunca eşlik eder ve hayatta kalma becerisine katkı sunar. Önemli olan noktaysa kaygının kişinin varlığını ve kendini gerçekleştirmesine mani olacak bir duruma soktuğunda bunun farkında olmasıdır. Ayrıca kaygı bozuklukları her yaş ve gelişim döneminde görülebileceği ise unutulmamalıdır.

Çocukluk ve ergenlik dönemi, hızlı büyüme ve değişimlerin yaşandığı, duygusal iniş çıkışların yoğun olduğu bir dönemdir. Bu dönemde çocuk ve ergenlerin yaşadığı kaygı, zaman zaman onların gelişimini olumsuz etkileyebilir. Çocuk ve ergenlerde kaygının birçok sebebi olmakla birlikte genetik yatkınlık, çevresel faktörler ve kişilik özellikleri kaygı düzeyini etkileyebilir.

Okul Yaşamı ve Başarı Kaygısı
Çocuk ve ergen yaşamının önemli bir bölümünü kapsayan okul hayatı, hem heyecan verici bir macera hem de yoğun bir stres kaynağı olabilir. Aile, öğretmenler veya öğrencinin kendi koyduğu yüksek beklentiler, başka öğrencilerle kıyaslamayla ortaya çıkan yetersizlik hissi, her şeyi mükemmel yapma isteği, sosyal kabul görme ihtiyacı ve özellikle önemli sınavlar öncesinde yaşanan yoğun stres çocuk ve ergenlerin başarı kaygısının başlıca nedenleri arasında sayılabilir. Bu durum, öğrenme sürecini olumsuz etkileyebilir ve öğrencinin genel yaşam kalitesini düşürebilir. 

Unutulmaması gereken noktaysa kaygının ipini elimize almamız mümkün. Bunun için mükemmel olma ihtiyacından vazgeçmek ve başarıyı küçük adımlarla elde etmeye odaklanmak önemlidir. Somut ve ulaşılabilir hedefler belirlemek, motivasyonu artırır ve başarı hissini güçlendirir. Ayrıca başarı kaygısının ortaya çıkardığı yoğun stresi yönetmek için, nefes egzersizleri, gevşeme egzersizleri ve meditasyon yapmak veya sportif ve sanatsal etkinliklerde bulunmak iyi birer yöntem olabilir. Gerektiğinde aile, öğretmenler, arkadaşlar veya bir ruh sağlığı uzmanından destek almak öğrencinin kendini daha iyi hissetmesini sağlar.

Aile ve Öğretmenlerin Rolü
Evde anne ve babalar, okulda öğretmenler çocuğun gelişimsel özelliklerini ve kaygı düzeyinin temel özelliklerini bilmeli ve iyi bir gözlemci olmalıdırlar. Çocukları kıyaslamaktan kaçınmalı, aşırı beklentiler içinde olunmamalı, onların yeteneklerine ve ilgi alanlarına uygun hedefler belirlenmelidir. Başarılarını takdir etmek, hatalarında onları desteklemek ve motivasyonlarını artırmak gerekir. Ayrıca hataların öğrenme sürecinin doğal bir parçası olduğunu ve başarısızlığın bir son değil, yeni bir başlangıç olduğunu öğretmek önemlidir.

Kaygı halini yaşayan çocuğun duygusu küçümsenmemeli, çocuğun içinde bulunduğu durum açıklanarak, kaygı düzeyi düşürülmeye çalışılmalıdır. Kaygı bozukluğunun tedavi edilebilir olduğu unutulmamalı ve gerektiğinde uzmanlardan yardım alınmalıdır. Aksi takdirde çocukta oluşacak özgüven eksikliği, yetersizlik ve başarısızlık duygusu başka birçok ruhsal ve bedensel problemi de beraberinde getirebilir.

Ne Zaman Uzmana Başvurulmalıdır?
Kaygı, hayatın ve hayatta kalmanın önemli bir parçası olmakla birlikte kontrol edilemediğinde pek çok ruhsal ve bedensel sorunu da beraberinde getirebilir. Bu anlamda uzmana başvurmanızın gerekli olabileceğine işaret eden bazı durumlar şunlardır:

•    Kaygı çocuğun günlük yaşamını (iş, okul, sosyal ilişkiler vb.) ciddi şekilde etkiliyorsa,
•    Kaygı çocukta fiziksel belirtilere (uyku sorunları, sindirim sorunları, nefes darlığı, çarpıntı vb. ) neden oluyorsa, 
•    Kaygı çocuğu günlük rutinlerinden alıkoyuyorsa, 
•    Çocuğun yaşadığı kaygı yoğun ve sürekliyse,
•    Kaygı nedeniyle çocukta madde kullanımı veya zararlı alışkanlıklar geliştiyse,
•    Kaygı çocukta intihar düşüncelerine yol açıyorsa ivedilikle yardım için harekete geçilmelidir.

Unutulmamalıdır ki başarı kaygısı, birçok öğrencinin yaşadığı normal bir durumdur. Ancak bu kaygı, öğrencinin hayatını olumsuz etkileyecek bir boyuta ulaşmadan müdahale etmek ruh ve beden sağlığı açısından son derece önemlidir. 
 


Etiketler:   

YORUMLAR

Ben robot değilim seçeneğini işaretleyin.

  • Henüz yorum yazılmadı