Çağımızda her alanda baş döndüren bir hızla devam eden gelişmeler beraberinde yeni kavramları, yeterlilikleri, ihtiyaçları zorunlu hale getirmektedir. Meydana gelen bu gelişmelerin gerek takip edilmesi gerekse bu gelişmelerin öznesi olunması her zamankinden çok daha fazla önem taşımaktadır.

21. Asrın ilk çeyreğini geride bırakırken 21. yüzyıl becerileri kavramı çok daha fazla öne çıkmaya başlayan bir terim halini almıştır. Bu kavram aynı zamanda; yeni nesillerin yaşadığı çağda ve gelecekte ihtiyaç duyacağı becerilere dikkat çekmektedir. Bu becerilerin ne olduğu ve neden ihtiyaç duyulduğu konusunda birçok farklı bakış açısı bulunmasına rağmen bu becerilerin çocuklarımıza ve gençlerimize kazandırılması konusunda mutabık kalınan bir anlayış söz konusudur. Çünkü geleceğin dünyasına yön verecek bireyleri yetiştirirken geleceğe dair öngörülü olmak daha çok önem kazanmıştır.

20. Yüzyıl “Bilgi Çağı” kavramı ile ön plana çıkarken 21. Yüzyıl günümüzün ihtiyaçları ve hızlı gelişmelerine adaptasyon süreçlerini ön plana çıkaran “Bilgiyi etkili şekilde kullanma” kavramıyla özdeşleşmektedir. Çağımızda bilgi tek başına önemli olmayıp bilgiye ulaşma ve bilgiyi kullanma becerileri çok daha önemli hale gelmiştir. Bu durumun en önemli sebebi bilgiye ulaşmanın ortaya çıkan gelişmeler dolayısıyla çok daha kolay hale gelmesidir. Bilgiye ulaşmanın kolaylaşması, bilgiyi kullanma becerilerinin önemini arttırmıştır. Günümüz bireyinin geleceğin dünyasının ihtiyaçlarına cevap verebilmesi için “Bilmesi değil anlaması, kavraması ve bilgiyi hedefleri doğrultusunda etkili bir şekilde kullanması” çok daha büyük bir öneme sahip olmuştur.  

Değişim ve gelişim kavramları günümüz dünyasının gerek kişisel gerekse toplumsal yaşamda çok daha fazla dile getirilmektedir. Yeni nesillerin ihtiyaç duyacağı yeterlilik ve yetkinlikler birey olma sürecine şekil vermektedir. Bu yetenek ve yetkinliklerin yeni nesillere kazandırılması; çocukların ve gençlerin geleceğin dünyasının öznesi olmasına, yapılacaklarda söz sahibi olmasına katkı sağlayacaktır.

21. yüzyıl becerilerinin neler olduğu konusunda birbirinden çok farklı kavramlar dile getirilse de “İletişim becerileri, takım çalışması, eleştirel düşünme, iş birliği, zaman yönetimi becerileri ve yaratıcı düşünme (inovasyon) becerileri” biraz daha öne çıkmaktadır. Bu becerilerin yanında “İnovasyon, kodlama, yenilenme, değişim ve gelişime açık olma, eleştirel ve sorgulayıcı bakış açısı, teknolojiyi kullanabilme, medya ve sosyal medya becerileri, bilgi okuryazarlığı, girişimcilik, liderlik, mesleki beceriler, yorum gücü, çözüm odaklılık, değerleriyle var olma, üretkenlik…” gibi birçok kavram daha ön plana çıkmaktadır. Bu becerilere sahip olmak, kullanabilir olmak, günümüzün hatta geleceğin dünyasının çocuklara ve gençlere sunduğu gereklilikler arasında yer almaktadır. 21. Yüzyıl becerilere sahip olmak; sağlanan eğitim ortamı ve alınan eğitimle mümkündür. Uygun alt yapı, ortam ve imkânların sunulması bu becerilerin kazandırılmasına katkı sağlayacağı gibi hayata geçirilmesinde de fırsatlar sunacaktır.

Globalleşen dünyada gelişmelerin sınırının belli bir bölge, yer ve alanla kısıtlı tutulabilmesi artık mümkün değildir. Her ihtiyaç ve bu ihtiyaca dair gereklilikler sınırları aşan bir yapıda olduğundan hiçbir şüphe yoktur. Hızlı iletişim imkânı, kolay ulaşılabilirlik, zamanı etkili ve verimli kullanma zorunluluğu çok daha öne çıkmaktadır.

    Günümüzde anne babalar çocuklarının eğitimi konusunda yapabildikleri, yapılabilecekler ve yapılması gerekenler konusunda yoğun bir arayış içerisinde oldukları gözlemlenmektedir. Bu arayışın temelinde hayatlarına şekil verilen çocuklar ve gençleri geleceğin dünyasının ihtiyaçlarına göre yetiştirme çabasının olduğu açıktır. Bu durum eğitime olan duyarlılığın her zamankinden daha çok ön plana çıkmasına etki etmiştir.

21. yüzyıl becerilerinin genel şemsiyesi altında her çocuğun biricik ve özel olduğu düşüncesi asla ikinci plana itilmemelidir. Her becerinin her çocuğa kazandırılması yerine çocuğun ilgi ve yetenekleri doğrultusunda uygun becerilerin kazandırılması çok daha önemsenmesi gereken bir gerçekliktir.

Ailenin yanında başlayan çocuğun eğitim süreci okulda devam etmektedir. Bu durum bir yandan ailenin 21. yüzyıl becerilerini kazandırması önemli hale gelmesine etki ederken; diğer yandan okula bu konuda yeni görevler yüklemektedir. 21. yüzyıl becerileri yeni bakış açılarını gerektiriyorsa, kazandırılması süreçlerinde yeni bakış açılarıyla gerçekleşebilir. Bu becerilerin kazandırılması için klasik yöntem ve uygulamaların dışına çıkılması zorunlu bir ihtiyaç halini almıştır. Eski ve denenmiş yöntemlerle yeni ve farklı kazanımların elde edilmesi neredeyse imkânsız bir durumdur. Yeni kazanımlar yeni bakış açıları ve yöntemleri de zorunlu hale getirmektedir.

Bu konuda gerek ailelerin gerek eğitim kurumlarının gerekse bütün toplumun üzerine düşeni eksiksiz yapması kazanım sürecini hızlandıracaktır. İletişim, takım çalışması, ekip olma, iş birliği, yaratıcı düşünme, özenli düşünme, zaman yönetimi becerilerinin kazanılması bireyler arasında ve toplumun genelinde iletişim becerilerini geliştirecektir. Bunun yanında birlikte çalışabilmeyi, yaratıcı düşünme becerisine sahip, zamanı etkili ve verimli şekilde kullanmayı öne çıkarmaktadır.

Çocuğun / gencin eğitim hayatının anne babalar ve öğretmenler tarafından nasıl şekillendirileceği, şekillendirilmesi gerektiği her zamankinden çok daha fazla önemli hale gelmiştir. Kazandırılması gereken temel becerilerin çocuk özelinde neler olduğu, olması gerektiği iyi ve bilinçli bir çalışmayı temele almak durumundadır. 21. yüzyıl becerileri çocukların ve gençlerin gelecekteki kariyerlerinin belirlenmesinde önemli bir paya sahip olacaktır. Bugün atılan her adımın gelecekte somut olarak sahada kendini göstereceği bir gerçekliktir.

21. yüzyıl becerilerinin çocuklara ve gençlere kazandırılması geleceğin dünyasında var olmalarında da etki edeceği şüphe götürmez bir gerçekliktir.  Bu konuda yapılacak olan doğru uygulamalar, atılacak olan doğru adımlar gençlerin ihtiyaçlarını karşılamasına destek sağlayacaktır. 

21. yüzyılın temel becerileri olan eleştirel düşünme, yaratıcılık, iş birliği, zaman yönetimi ve iletişim becerilerini kazanan çocuklar ve gençlerde oluşması beklenen davranış biçimlerini şu şekildedir:

* Çevrelerinde olup bitenlere karşı daha duyarlı olabilen,
* Doğru olanla olmayan arasındaki farkı ayırt edebilen, 
* Problemlere çözüm odaklı bakabilen,
* Hayata eleştirel düşünme ve sorgulayıcı gözle bakabilen,
* Olaylara farklı açılardan ve çok boyutlu bakabilen, 
* Ekipçe ve birlikte çalışabilen,
* Çevresine karşı duyarlı, kendisiyle ve çevresiyle etkili iletişim kurabilen,
* Akıl ve mantık ilkelerini etkili kullanabilen,
* Stratejik düşünme, olayların sebep ve sonuçlarına dair öngörüde bulunabilen,
* Analiz, sentez yeteneğini geliştirebilen,
* Problemlere çok boyutlu bakabilen ve değerlendirebilen,
* Kendini gerçekleştirme becerisine sahip ve kişisel gelişimini ihtiyaçlara göre sağlayabilen,
* Yeniliklere, değişime ve gelişime açık olabilen,
* Denemekten çekinmeyen, özgüven sahibi olabilen,
* Düşünebilen ve düşündüğünü ifade etme becerisine sahip olabilen,
* İş birliği yapabilme becerisine sahip olabilen,
* Karar verme becerisini geliştirerek olaylar ve durumlar karşısında uygulayabilen,
* İnovatif bakış açısını içselleştirerek hayata geçirebilen,
* Bilgi edinebilen ve kullanabilen,
* Etkili sosyal beceri ve iletişim becerisine sahip olabilen,
* Etik değerler konusunda toplumun ve çağın dinamiklerinin farkında olabilen,
* Teknolojiyi etkili kullanan ve yeni teknolojilerin üretilmesinde pay sahibi olabilen,
* Çağının bilgi ve becerilerine sahip, bunları etkili şekilde kullanabilen,
* Zaman yönetimi becerisine sahip olabilen,
* Kendi gerçekleriyle uyumlu hedefleri olan ve bu hedeflere emin adımlarla yürüyebilen,
* Yaşadığı toplumu ve insanlık ailesini karar alma, uygulama süreçlerinde dikkate alabilen,
* Belli bir alanda uzmanlaşarak fırsatlarının, tehditlerinin, zayıf ve güçlü yönlerinin farkında olabilen,
* Aldığı karar ve uygulama süreçlerinde doğal çevreyi ve her türlü canlıyı dikkate alma becerisine sahip olan, bunu içselleştirebilen…

Gibi sayısız beceriye sahip olma imkânı yakalayacaktır. 21. Yüzyıl becerileri ile çocuklar ve gençler takım çalışması yapma, üretken olma, keşfetme ve bu durumdan heyecan duyma, sorun çözme, yeni buluş ve icatlarda pay sahibi olma imkânını yakalayacaktır. 

21. yüzyıl becerilerine sahip olma süreci; uygun bir yaşam ortamı, ihtiyaçlara cevap verecek bir eğitim ve gerekli olan motivasyona sahip olmakla başlayacaktır. Bu süreçte hem eğitim kurumlarına hem de ailelere düşen görevlerin hakkıyla yerine getirilmesi bu konuda elde edilecek başarının düzeyini belirleyecektir. 21. yüzyıl becerileri bir yaşam felsefesi haline getirilerek içselleştirilmesi bu becerileri kazanma sürecini hızlandıracağı unutulmamalıdır.