Krizden Fırsat Yaratmak: Kuantum Liderlik

Kuantum liderlik, liderlerin karar verme ve yönlendirme rolünü ele almaktadır (Ertürk, 2022). Örgüt üyelerinin potansiyelini ortaya çıkarmalarına ve kolektif zekâyı kullanmalarına olanak tanır (Erçetin, 2000). Kuantum Paradigması, değişimin bir fırsat olarak değerlendirilmesini savunur (Konan, 2015). Modern yüzyılda pozitif bilimlerde yaşanan gelişmeler neticesinde kuantum fiziğinden hareketle, evrenin işleyişine dair bilinen teorileri sorgulandığına rastlamaktayız (Tufan ve Korumaz, 2020). Bu yeni bilim anlayışı, modern toplumun karmaşık ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde birtakım çıkarımlar içermektedir (Balmer, 2021; Saylık, 2020). Kuantum liderlik, kuantum fiziğinin belirsizlik ilkesini örgüt ortamlarında anlayıp benimseyen ve buna uygun olarak stratejiler geliştiren bir liderlik yaklaşımını açıklamaya çalışır (Ertürk, 2022). Bu liderlik anlayışında, maddenin ötesinde enerjiye, sonuçların yerine süreçlerin ve gelişmenin önemine, sebeplerin yerine rastlantısal etkilere ve determinizm anlayışının yerine farklı bilinç ve farkındalık seviyelerine odaklanılır (Overman, 1996).

Eğitim kurumlarındaki kuantum yönetim dünyasında, örgütün yapısal ve işlevsel yönlerinden ziyade örgüt iklimine ve ruhsal niteliklere önem atfedilmektedir (Konan, 2015). Zohar (1998), kuantum okul özelliklerini bütüncül hareket eden, esnek, farklılıkları önemseyen, risk almaktan çekinmeyen ve aşağıdan yukarıya yapılanan örgütler olarak nitelendirir. Kuantum okullarda sorunların tanımlanması, çözülmesi, karar verme işlemi, sürekli yenilik üretme gereksinimi paydaşların tamamının sorumluluğu olmakla birlikte; bu durum aynı zamanda kuantum okul yöneticisinden beklenen davranış biçimidir (Konan, 2015). Genellikle okullarda daha geleneksel ve merkeziyetçi bir yapı hakimdir. Ancak, kuantum okullarının bütüncül bir yaklaşım benimsemesi, öğrenci, öğretmen ve yönetici arasındaki etkileşimi artırarak eğitimde daha sağlıklı bir ortam yaratabilir. Eğitimde esnek bir yaklaşım benimsenmesi, öğrencilerin bireysel farklılıklarını dikkate alarak öğrenme süreçlerini özelleştirme fırsatı sunar. Müfredatın daha esnek ve öğrenci odaklı hale getirilmesi, farklı öğrenme stillerine uygun yöntemlerin geliştirilmesi bu anlamda önemlidir.

Bilgi toplumunun ortaya çıkışıyla birlikte, eğitim sistemlerinde yeni bir paradigma ihtiyacı doğmuştur. Konan'ın (2015) belirttiği gibi, bilgi toplumunun kazanımları, okullara yalnızca bilgi aktarımını değil, aynı zamanda bu bilgiyi nasıl işleyip kullanılacağına dair stratejik bir sorumluluk da yüklemiştir. Bu sorumluluk, öğrencilerin yalnızca bilgiye erişimini değil, aynı zamanda bilgiyi eleştirel bir şekilde değerlendirebilme yetisini de kazanmalarını gerektiriyor. Bu bağlamda, bilgiye ulaşımın hızla değişmesi ve klasik öğretim yöntemlerinin bu değişimlere ayak uydurmakta zorlanması, eğitimde bir dönüşüm gerekliliğini doğuruyor.

Porter-O’Grady ve Malloch’un (2002) kuantum okullarla ilgili görüşleri, bu dönüşümün temelini anlamada önemli bir ışık tutuyor. Kuantum okullar, bilgiyi sadece alıp depolayan pasif öğrenciler yerine, bilgiyle etkileşimde bulunan, eleştirel düşünme ve yaratıcı problem çözme becerileri geliştiren aktif öğrenciler yetiştirmeyi hedefler. Bu, eğitimde bir paradigma değişikliği gerektiriyor. Klasik eğitim anlayışında, öğretmenler genellikle bilgiye sahip olan ve bunu öğrencilere aktaran birer "uzman" olarak kabul edilirken; kuantum okullarda öğretmenler, öğrencilerin öğrenme süreçlerine rehberlik eden, onların düşünsel kapasitesini geliştiren birer "fasilitatör" (kolaylaştırıcı) rolüne bürünür.

Değişimin hızlanması, bilgiye ulaşmanın zorluğu ve bilginin tekelleşmesi gibi dinamikler, kuantum okulların ortaya çıkmasında belirleyici faktörlerdir. Erçetin'in (2000) ifade ettiği gibi, bu okullar, düzensizliğin içinden bir düzen oluşturmayı hedefler. Bu, hem toplumsal hem de eğitimsel düzeyde bir yeniden yapılanma gerekliliğini işaret eder. Eğitim sistemlerinin hızlı değişimlere ayak uydurabilmesi için, esnek yapılar, hızla uyum sağlayabilen müfredatlar ve öğrencilere sadece bireysel değil, toplumsal sorumluluk bilinci de aşılayan bir eğitim anlayışı gereklidir.

Ertürk'ün (2022) liderlikle ilgili vurgusu ise, bu dönüşüm sürecinin yönetilmesinde önemli bir unsurdur. Eğitimde liderlik artık sabit ve belirli kurallar etrafında şekillenen bir süreç olmaktan çıkmış, belirsizlik ve değişkenlik içerisinde yönlendirme yapabilme yeteneği kazandıran bir süreç haline gelmiştir. Öğretmenler, öğrencilere rehberlik etmek için sadece içerik bilgisine değil, aynı zamanda değişime nasıl uyum sağlayacakları ve bilinmeyen durumlarla nasıl başa çıkacakları konusunda da becerilere sahip olmalıdır.

Bu düşünceler ışığında, eğitim ortamlarında kuantum okulların uygulanabilirliği üzerine birkaç öneri sunulabilir.

İlk olarak, öğretmenlerin eğitim süreçlerinde daha fazla esneklik ve yaratıcı düşünme becerileri geliştirmeleri sağlanmalıdır. Geleneksel öğretim yöntemleri yerine, problem tabanlı öğrenme, proje tabanlı öğrenme gibi yenilikçi yöntemler yaygınlaştırılabilir. Bu yöntemler, öğrencilerin bilgiyi pasif bir şekilde alıp tekrar etmek yerine, aktif olarak kullanmalarını ve toplumsal sorunlarla ilişkilendirerek çözüm geliştirmelerini teşvik eder.

İkinci olarak, eğitim teknolojilerinin etkin kullanımı, kuantum okulların gerektirdiği bilgiye erişimin hızlandırılmasına yardımcı olabilir. Dijital kaynaklar ve internet üzerinden ulaşılabilen açık eğitim materyalleri, öğrencilere bilgiye hızla erişebilme imkânı sunarken, öğretmenlere de farklı öğretim yöntemlerini deneyimleme fırsatı tanır.

Son olarak, eğitimde disiplinler arası bir yaklaşım benimsenmelidir. Günümüzün hızla değişen dünyasında, bir konuya sadece bir perspektiften yaklaşmak yeterli olmayabilir. Öğrenciler, farklı disiplinleri birleştirerek daha geniş bir bakış açısına sahip olmalı ve karşılaştıkları sorunlara çok yönlü çözümler üretebilmelidirler.

Liderlik, sosyal bir olgu olmakla birlikte, kuantum liderin psikolojik özelliklerini keskin sınırlar içerisinde belirlemek zor bir durumdur (Ertürk, 2022). Kuantum liderlik, bireyin potansiyelini harekete geçirirken paydaşların tamamını düşünmektedir. Klasik ve düzenli okul liderleri herhangi bir seçim yapmak zorunda kaldıklarında “ya o ya bu” şeklinde düşünürken kuantum liderler “hem o hem bu” şeklinde düşünmektedir (Keskinkılıç Kara, 2013).

Kuantum liderler, okulun vizyonuna göre iletişim yöntemleri geliştirirken, okulda bir görüş birliği sağlamayan, değerlendirme yöntemlerini değiştiren, iş yapacakları bularak özgür bırakan, durumun değişmesinden memnun olmayanları bularak kendine göre yönlendiren, şartları ve çevreyi düzenleyerek hızlı hareket edebilendir (Ertürk Kayman, 2008). Günümüz liderleri, geçmiştekinden çok farklı koşullarla karşı karşıya kalmaktadır. Bu durum liderlerin değişimin artan hızı ve miktarı neticesinde daha da baskı altına alınması sonucunu ortaya çıkarmaktadır. Bu koşullar altında karar alma becerisi liderleri bir adım öne taşımaktadır (Sullivan, 2022).

Günümüzde Türkiye’de eğitimde dijitalleşme ve uzaktan eğitim gibi yeni uygulamalar, geleneksel yapıyı değiştirmeye başlamıştır. Özellikle pandemi dönemi, eğitimdeki dönüşümü hızlandırmış ve öğretim süreçlerini daha esnek, dijital ve öğrenci odaklı hale getirmiştir. Bu değişim, kuantum liderlik anlayışına daha yakın bir yaklaşımın Türkiye’deki eğitim sistemine entegrasyonunu kolaylaştırmıştır. Öğretmenler, sadece bilgiyi aktaran kişiler değil, öğrencilerin öğrenme süreçlerine rehberlik eden fasilitatörler olarak rol alırken, öğrenciler de daha aktif ve yaratıcı bir şekilde öğrenme deneyimlerini şekillendiriyor.

Ayrıca, Türkiye'deki okullarda, daha önce merkezileşmiş olan yönetim yapıları yerini, daha katılımcı ve esnek yaklaşımlara bırakmaktadır. Eğitim yöneticileri, öğretmenler ve öğrenciler arasındaki iletişim ve iş birliği, kuantum liderliğin öğretilerine paralel olarak güçlenmektedir. Bu, öğrenci merkezli eğitim anlayışını ve öğretim yöntemlerini daha etkin bir şekilde benimsemeye olanak tanır. Örneğin, proje tabanlı öğrenme, problem çözme odaklı eğitim gibi yenilikçi öğretim yöntemleri, Türkiye’de giderek daha fazla uygulanmaktadır.

Kuantum liderlik, eğitimde bu dönüşümü sadece yönetimsel bir değişiklik olarak değil, aynı zamanda kültürel ve pedagojik bir dönüşüm olarak ele alır. Eğitimdeki bu dönüşüm, kriz anlarını fırsata çeviren bir yaklaşımı benimseyerek, öğrencilerin toplumsal sorumluluk bilinci, eleştirel düşünme ve yaratıcı problem çözme becerileri geliştirmelerini sağlar. Türkiye’deki eğitim sisteminde de bu liderlik anlayışının güçlendirilmesi, daha esnek ve uyum sağlayabilen bir eğitim ortamı yaratacak ve öğrencilere çağın gereksinimlerine uygun beceriler kazandıracaktır.

KAYNAKÇA
Balmer, R. (2021). Quantum Leadership: Igniting The Limitless Power of People in Disruptive Times. National Library of Australia.
Erçetin, Ş. Ş. (2000). Lider sarmalında vizyon. Nobel Yayın.
Ertürk Kayman, E. (2008). Türkiye’de mesleki eğitim ve öğretimin güçlendirilmesi projesi (MEGEP) içindeki yaygınlaştırıcı okul yöneticilerinin kuantum liderlik davranışlarını gerçekleştirme düzeyleri. [Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi]. Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.
Ertürk, A. (2022). Çağdaş liderlik yaklaşımları. N. Güçlü, ve S. Koşar (Ed.), Eğitim yönetiminde liderlik  içinde (s. 133-168). Pegem Akademi Yayınları.
Keskinkılıç Kara, S. B. (2013). Yeni bilim ve liderlik. Akdemik Bakış Dergisi, 1-13.
Konan, N. (2015). Kuantum liderlik. N. Konan (Ed.), Eğitim yönetiminde yeni yaklaşımlar içinde (s. 79-98). Pegem Akademi.
Overman, E. (1996). The new science of management: chaos and quantum theory and method. Trinity Symposium on Public Management Research at Trinity University, (s. 75-89). https://doi.org/10.1093/oxfordjournals.jpart.a024304
Porter-O'Grady, T. ve Malloch, K. (2002). Quantum leadership: a textbook of new leadership. Jones ve Bartlett Learning.
Saylık, A. (2020). Kuantum liderlik. K. Yılmaz (Ed.), Liderlik kuram-araştırma-uygulama içinde (s. 419-438). Pegem Akademi. https://doi.org/10.14527/9786257052252.26
Sullivan, E. C. (2022). The quantum school leader as a strategic systems thinker. Systems Thinking for Sustainable Schooling: A Mindshift for Educators to Lead and Achieve Quality Schools, 46.
Tufan, M. ve Korumaz, M. (2020). Ortaokul yöneticilerinin kuantum liderlik davranışları ile öğretmenlerin inisiyatif alma düzeyleri arasındaki ilişkinin incelenmesi. Anemon Muş Alparslan Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 727-742. https://doi.org/10.18506/anemon.629724
Zohar, D. (1998). Aklı yeniden kurmak. Türk Henkel Dergisi Yayınları.


Etiketler:   

YORUMLAR

Ben robot değilim seçeneğini işaretleyin.

  • Henüz yorum yazılmadı