Tarih, 17 Ocak 2024’ü gösteriyordu ve öğretmenimiz bizden bir şiir veya hikâye yazmamızı söylemişti. Ben de hikâye yazmaya karar vermiştim. O gün hikâyemin konusunu belirlerken televizyondaki bir haber dikkatimi çekmişti. Türkiye’nin ilk uzaya giden astronotumuz Alper Gezeravcı’dan bahsediyordu. Bunu duyunca düşündüm ki neden konum ilk uzay astronotumuz olmasın dedim içimden. Bu haber beni çok etkilemişti. Hemen araştırmaya koyuldum.

Araştırmalanma göre 1979’da Mersin’in Silifke ilçesinde doğmuş. Emekli bir öğretmenin oğlu olan Gezeravcı, Hava Harp Okulu’nda Elektronik Mühendisliği Bölümünden mezun olmuş. Şu an astronotumuzla konuşmayı, sorular sormayı çok isterdim. Mesela, çocukluk hayallerini ve hedeflerini sorabilirdim. Hatta onun yerinde de olmak isterdim, uzayı görmeyi... Fakat ne yazık ki, nedenini
ne bilmediğim bir sebepten dolayı gece yapılacak uçuş yarına ertelenmiş.

Bir şey söyleyeceğim. Nerede doğduğunuz ya da kim olduğunuz önemli değil, önemli olan başarılı olmak için kendimize hedefler belirleyip sağlam adımlarla ilerlemektir. Küçük bir ilçede doğmuş bir çocuğun belki de hiç aklının ucundan bile geçmemiştir bir gün uzaya gitmek ve ilk uzaya giden Türk olacağı. Bunu kendimiz için düşünürsek belki de gelecekte aramızdan birileri daha da büyük başarılara imza atacak. Lâkin bunu bilemeyiz. O yüzden hedeflerimizi her zaman büyük tutmalıyız.

Aslında bu hikâyeyi yazmaya hayatımda kalıcı olması, ileride büyüdüğüm zaman bu olayın bende canlı kalması ve rehber olması için karar verdim. Son olarak söylemek isterim ki astronotumuzun sorunsuz bir şekilde gidip gelmesini temenni ediyorum.