Sevgili Huzur,
Farkındayım şimdi uzaklardasın. Şunu bilmeni isterim, sen hep yanımda oldun müteşekkirim. Annem babam uzaklarda sen gönlümün uçundasın. Kafamda deli sorular varken, uçurumun dibindeyken imdadıma koştun. Sen benim için bir duygu değil benim dostum, arkadaşım, sırdaşım, yoldaşımsın.
Hatırlar mısın? Şenle ilk karşılaştığımda çok korkmuştum. Sonradan anladım ki şenle birlikte olduğumda korkmak aklımın ucundan bile geçmedi. Kin, nefret, hepsi seninle umuda döndü. Övgüler yetmez sana, nasıl olur ki sana hitap edebilirim. Bilmiyorum. Bilmemeyi tercih ederim. Çünkü ben seni betimlemek değil özgürce ifade etmek istiyorum. Sen benim her şeyim oldun. Ben senden öğrendim, gördüm sevgiyi şefkati. Şimdi uzaklardasın ya özlem duyarım sana. Kalbimdeki yara derinleşir sana her baktığımda. Giderken dedin ki bana “Beni her hatırlamak istediğinde dolunaya bak."
Yaptım ama dolunayı beklemek imtihandır bana, anlamaz mısın bunu? Giderken gözlerimden akan her yaş yıldızlardan fazla. Sen benim için o kadar önemlisin ki gelişinde, gidişinde kalbime bir iz bıraktın.
Sen geldikten sonra sakinleştiğimde ilk işim adını sormam olmuştu. Sen “Huzur.” dediğinde ise çok şaşırmıştım. İnsanlar duygularla konuşamaz ki dediğimde, sadece sustun. Hani derler ya söz gümüşse sükût altındır. İşte o zaman anladım bu sözü. Meğer sessizliğinde bir sesi varmış. Bana bunu da kattın. Sonradan gitmen gerektiğinde anneme babama söyledim. Onlar inanmayınca mahalleyi dolaştım. Kimse bana inanmadı. Sonunda beni psikologa götürdüler. Mahallede adım deli çocuk olmuştu. Sen gelene kadar çok sabrettim. Sen tekrar geldiğinde tüm korkum gitmişti. Dertlerimi anlattım derman buldum. Bir zaman sonra düzenli buluşma saatlerimiz bile oldu.
Salı 7.00-18.00
Perşembe 08.30-10.30
Cumartesi 09.00-10.30
O zaman bu zaman öfke kontrolüm arttı. Artık mahallede bana deli diyen çocuklara sinirlenmiyorum. Onlara göre ben bazı hayali kişiler görüyor, bu saçmalığımla küçük yaştaki çocukları da etkileyip kendim gibi ruhsal problemlerin oluşmasını sağlıyormuşum. Bir de benim anlattığım olay da onu desteklemiş tabii ki. Benim en çok kırıldığım nokta en yakın arkadaşım Yeşim'in de bana karşı mesafeli davranmasıydı. Ondan bunu hiç beklemedim. Ama işte ne yaparsın? Arkadaşımın bana mesafeli davranmasından sonra depresyona girdim. Herkes bana deli çocuk diyordu hatta annem ödevim olan hayal ürünü masal kompozisyonumu okuduğunda “O huzursuz yine seni rahatsız etmedi, değil mi?” diye sordu. Yeşim’i geçtim artık annem ve babamdan da ümidimi yitirmiştim. Sen geldiğinde yine rahatladım, adın gibi huzurlu oldum. En garibime giden şey, sen olmadığında mutsuz, yanımda olduğunda mutlu oluyordum. Artık seni bir kurtarıcı olarak görüyordum. Umut kurtarıcısı...
Bir ara şöyle düşündüm: Seninle yaşasam bu dünyadan kurtulur muydum? Sen “Olmaz.” dedin, bu dünyadan ayrılmamam gerektiğini söyledim. Sana güvendiğim için sana inandım. Sana hep inandım. Hayatımda bir tek sen kalmıştın. Bir tek sen kalmıştım dünyamda, sen yoksan yaşamın bir anlamı yoktu. Benim için sen çok değerlisin. Sana çok teşekkür ederim. Beni asla yalnız bırakmadın. Sana şükranlarımı sunuyorum. Ben seni asla unutmadım, sende beni unutma. İnşallah güzel günler geçirirsin. Hoşça kal!