Tüm başlangıçlar yeni ufuklara gebedir. Bir tohum atılır toprağa bir orman doğar o tohumun nüvesinden. Tüm başlangıçlar yine onu harekete geçirecek bir el ister; bir güç, bir istek, bir irade. Ve yine hâzineyi bulmak için toprağa kazmayı vurmak gerek. Zira çaba, özveri, fedakârlık ister tüm başarılar.
Çocuk genlerinde hazineler sak-lıdır. O hâzineyi keşfetmek için, çocuğun şifresini çözmek gerekir. Onu anlamak, dinlemek, cesaretlendirmek ve ona yol açmak, yol vermek, yol olmak... Bütün bunlar çocuğun zihin dünyasında akımı başlatacaktır. Dijital dünyanın egemenliğine teslim olmuş z kuşağı dediğimiz günümüz genç kuşağı aslında olması gerekenden daha erken çocukluk çağını atlamakta, geleneksel kuşağın düşünce evreninden çok da ötesinde bir konumda yerini almaktadır. Hal böyle iken geleceğin cümlesinde özne olarak yer alan bu nesli iyi tanıma, anlama ve rehber olma yolculuğunda sağlam adımlar atmak gerekliliği doğuyor.
Bugünün kült eserlerini ortaya koyan, edebiyat dünyasına silinmez imzalar atan Dostoyevski, George Orwell, Tolstoy, Amin Maalouf, Stephen King, Mehmet Akif, Necip Fazıl, Sezai Karakoç, Mustafa Kutlu ve daha yüzlerce yazarın hayat hi-kayesine şöyle bir göz atacak olsak onlara hep küçük bir dokunuş yapan bir el göreceğiz. Yazarlık hayatlarına yön veren sihirli bir dokunuş, bir söz, bir öğüt... Yine yola revan olduktan sonra uykusuz geceler, defalarca yazılıp sonra yırtılan sayfalar, gözyaşları, kabul görmeyen eserler, makaleler, dergilerin, yayınevlerinin yolarında tüketilen ömürler... Ama hiçbir gayret, hiçbir çile karşılıksız kalmamıştır bu evrende. Bugün edebiyat tarihi onların yaktıkları meşalelerle aydınlanıyor, okuyan yazan neslin ilham kaynağı olmaya devam ediyorlar.
İşte bir yol açmanın hüsnü niyeti ile yola çıkıyor “Puli Edebiyat” dergimiz. “Yelkenler fora!” diyerek rüzgârı beklemeden ilk biz üfledik ve harekete geçti edebiyat gemimiz. Çocuk edebiyatı deryasında bir damla da biz olalım dedik. Biliyoruz ki çok gizli hâzinelerimiz var. Onları gün yüzüne çıkarmak, gelecek ne-sillere yeni yazarlar, yeni eserler bı-rakmak üzere vira bismillah dedik.
Cemil Meriç der ki; “Meçhule açılan bir kapıdır kitap. Meçhule, yani masala, esrara, sonsuza.” Biz işte bu sonsuzluğa ve sonsuzluğu arzulayan nesle talibiz. Bu amaçla yola çıktık. İşte bu yolculuğa ilk adı-mımızı genç yazarlar ve şairler ku-lübü ile attık ve kısa sürede gördük ki yazın dünyasına imza atmaya, sonsuzluğa talip çocuklarımız var. Bizim bir dokunuşumuzla edebiyat dünyasının sırlı sokaklarında yol-culuğa çıkacak nitelikte değerlerimiz mevcut. Şiir kapısını aralamış, öykü penceresinden göz kırpan, masal âlemlerine yolculuğa çıkacak nitelikte yazar adaylarımız var. Şimdiden edebiyat dünyasına birkaç eser armağan ettik bile. Tüm bu de-ğerlerimize değer katmak, çocuk-larımızın kalem tutan ellerine harf olmak, hayallerini kurdukları eser-lerinin can bulması için nefes olmak üzere yola çıkıyoruz.
Son olarak diyoruz ki biz, emaneti üzerimize verilen gençlere mer-hametin, iyiliğin, şefkatin yeşerdiği bir yolda yürümeleri için mihmandarlık yapıyoruz. İşte o yol, cesaret edenlere menzil bulur. Ufukta bir ışık görüyoruz. Geleceğin yazarlarına aydınlık olması dileğiyle...