Fotoğraf | Başlık |
---|---|
![]() |
Ahmet Muhip Dıranas’ın Selam Adlı Şiirinde Bergson İzleri Epistemoloji, modern çağda felsefenin özel bir alanı olarak ortaya çıkmıştır. Bu alanın bilginin kaynaklarına ilişkin meseleleri ise asırlarca filozofları meşgul etmiştir. Bilgi kaynaklarından birini teşkil eden sezgi, farklı yaklaşımlarla zaman içinde açıklanmaya çalışılmıştır. |
![]() |
Birey Toplum İlişkisi Yönüyle “Mesut İnsanlar Fotoğrafhanesi” Türk edebiyatında daha çok şairliğiyle tanıdığımız Ziya Osman Saba, yazmış olduğu hikâyeleriyle de yazın hayatında yer edinmiş sanatkârlarımızdan biridir. |
![]() |
Fedakârlık ve Bencillik Fedakârlık, herhangi bir karşılık beklemeksizin insanlar ve diğer canlılar için bir şeyler yapmak olarak tanımlanır. Malından veya rahatından feragat etmek, bazen de risk alarak bunu yapmaktır fedakârlık |
![]() |
Gençlik ve Samimiyet İslam dünyasının en önemli mutasavvıf şairleri ve düşünürlerinden, öğretileri ve şiirleri yüzyıllardır insanların kalplerine dokunmuş, ruhlarını beslemiş ve yönlendirmiş olan Mevlana “Dünle beraber gitti cancağızım, ne kadar söz varsa düne ait, şimdi yeni şeyler söylemek lazım.” |
![]() |
Cemre Usulca saçlarımıza düşen yağmurlarla merhaba diyoruz bu mevsimin baharına. Sahi, bahar sadece bir mevsimden mi ibarettir? Yoksa zaman ve mekânın içinde sır gibi saklanan baharlar var mıdır? |
![]() |
Ben Minik Bir Fidan Sabahın sessizliğini bozan muhabbetlerle uyanırım her gün. Yürüyen üniformaların içinde parlayan gözlere selam veririm. Anlamaz zaman zaman bunu çoğu kimse. Bazen anlayan olur, bakar derin derin. |
![]() |
Ne Güzel İnsanlardı Ayakkabı Tamircileri “Alibey ve Yusuf Ustalarımız” Çayeli’nin yüksek binalara teslim olmadığı, hemen hemen her esnafın dükkânlarını açmadan en samimi halleriyle birbirlerine “Hayırlı bereketli bir gün temenni ederim!” dediği günlerde “Eski Caminin” hemen yanında küçük bir “ayakkabı tamircisi dükkânı” vardı. |
![]() |
Hattın İki Ucu Telefon rehberini nereye koymuş olabilirdi? Telefon sehpasının çekmecesini yokladı, oturma odasının her bir köşesine göz gezdirdi, yemek masasının üstünde saçılı gazeteleri silkeledi, yoktu. |