Çİ ÇANG'IN SONRAKİ YAŞAMI

Çİ ÇANG'IN SONRAKİ YAŞAMI

Mativasyonun, isteğin kaybolması. Büyük ustası öldükten sonra Çi'ang, eğer ustasının son öğretisi ile yüksek bilince eremeseymiş elbetteki çok mutlu olurdu. Çünkü, onun için önemli olan en iyisi olmakmış. Kaldı ki en iyisi olmak için eğitim veren hocanın , ustanın da ölmesi gerekmiş. Öldü de, ama sevinememiş. 

 

   Şöyle ki, en iyisi olana kadar çıktığı öğrenim serüvenin de büyük ustanın son öğretisi olmasa idi tüm öğrenme, öğretmeler boşa çıkacaktı.  Uzadıya düşünmüş. Zamanla geçtiği aşamaları, yaptığı çalışmaları, hırsladığı tutkuları, gözü kara mücadeleleri vücudundan enjekte ile alınan kan gibi olmuş.
Bir ok ve yay ile başladığı işi 'hareketsizlik' ile bitirmiş. Ömrünü verdiği ok atma aracını görüp, 'bu nedir?' diye sorduğunda karşısındakini şaşırtmış.

O da;

"Yapma usta! Bu senin ömrünü verdiğin en iyi olma yolundaki aracın, çaban, sermayen, gayen" demiş. Sorduğu soruya cevaben "Ciddi misin?" sorusuyla ciddi olduğunu ıspatlamış ustamız Çi'ang. 

Aşama aşama son ustaya ulaşana kadar ara ara denk geldiği ustalardan aldığı eğitim ile Nirvana'ya vardığını düşündüğü hatıraları anımsayınca biraz gülümsemiş. Bitmeyen yolun belirsiz basamaklarında her yöne kayabilecek ruhundaki navigasyonun sabitlenmemiş konum bilgileriyle kendini nerede bulduğunu düşündükçe yine gülümsemiş hafifçe. Birşey anlatır gibi olmuş, elini tam kaldırmış. Kaldırmış sadece ve tekrar ellerini birleştirip hareketsizliğe saygısızlık etmek istememiş. Belki de elin ya da söyleyeceği sözün sırası gelmemiş. Ya da kimseyi üzmemek için susmuş, direnç göstermemiş. Karşısında, saygıda kusur etmeyen ustanın yamağı, ustayı anlamakta zorlandığını düşündükçe; Çi'ang, kendisinden sonra emanetini devredecek istekli kimselerin kalmadığına inanmış, hükmetmiş. 

Vei Fei ile tutuştuğu ok atma mücadelesinde son kalan oku nasıl savuşturduğunu rüyasında görmüş. Ama sonrasında Vei Fei o oka  karşılık vermemiş. Vei Fei, Çi'ang' ın istekli olduğunu görünce  tüm tezatlıklardan, iyi-kötü kıyaslamalardan, övünmelerden, hareketin tansiyonundan, çabalamalardan, aklamalardan, yıkımlardan, yitimlerden, övünçlerden, sevinçlerden, baş rollerden, ezik görünmelerden, eşyanın görünen hakikatinden tamamen kurtulup arınması için ona son büyük ustadan ders almasını öğütlemiş ve o yolda karşısına çıkacak çetrefelli engellerin olduğunu söyleyip uyarmış ve yolcu etmiş. Bu tatlı kestirmenin arefesinde büyük usta titreyip uyanmış.

Usta ayağa kalkmış, kapıya yönelmiş. Kapı, terasa açılır güzergahın üzerinde biraz aralanınca aşağıda milyonlarca insanın ustaya olan coşkusunu, sevgisini görmek gerekirdi. 

Tek bir cümle kurmuş ve oracıkta ölmüş. Neymiş o cümle bilen var mı?

"İstedikten sonra olmayacak şey yoktur ve istemeyen için yapacak bişey yoktur."

YORUMLAR

Ben robot değilim seçeneğini işaretleyin.

  • Henüz yorum yazılmadı