Mikail MOLLAMAHMUTOĞLU
MERKEZ - DOĞUŞ ÇAY İLKOKULU
- Tarih: 13.09.2021Okunma: 1253
Okuldan Benzer Haberler
-
Mikail MOLLAMAHMUTOĞLU 425 GÜLBETTİN KİMDİR?
-
Mikail MOLLAMAHMUTOĞLU 716 Çİ ÇANG'IN SONRAKİ YAŞAMI
-
Mikail MOLLAMAHMUTOĞLU 745 VEFA
-
Mikail MOLLAMAHMUTOĞLU 1253 ELEŞTİRİ VE DÜZELTME
-
Mikail MOLLAMAHMUTOĞLU 1113 GÖKLERE ÇIKARIP YERE SERMEK
-
SÜLEYMAN YILMAZ 1564 ATIK MALZEMELERDEN ULAŞIM ARAÇLARI SERGİSİ
-
879 DOĞUŞ ÇAY İLKOKULU 2-G SINIFI HER ÇOCUĞUN BIR ÇILEK FIDESI OLSUN DEDIK.
-
604 BARIŞ MANÇO YİNE ADAM OLACAK ÇOCUK DEDI.
ELEŞTİRİ VE DÜZELTME
Eleştiriden kasıt düzeltmedir.
Eleştiri, onarım üzerine kurulu amaçtan yoksun kaldığında aydınlıktan karanlığa doğru yol alır.
Öncesinde eleştirinin gelişmek için prensip olduğunu bilmek gerekir. Oluşturulmak istenilen ve varlığı ortaya çıkarılan bir eserin aksak yanlarını, etkileyici yönlerini, notür durumlarını, eksisini, artısını görmeden, ifade etmeden bir adım öteye gidilemez. Eleştirmede dikkat çeken unsurlar, yanlı olmamaktır, kişiselleştirmemektir. Üstünlüğün hazzı haklı çıkmaktan ziyade eserin üzerine değer katmaktır. Böyle olunca hayat kolaylaşır, büyüme olur.
Günümüz çağında eleştirinin ahlakı üzerine insanları bilgilendirecek eğitim çalışmaları maalesef azdır. Bununla ilgili etkinliklerin yoksunluğu, çabaların azlığı bir çok yerde teknik olarak kullanılan eleştirel düşünmenin faydasız sonuçlar doğurmasına neden olmaktadır.
İşin ilginç yanı konusunda ihtisaslaşmamış kişilerin yoruma bırakılan uzmanlık alanlarını cahilce soru cevap olarak ele almasıdır Esasında bilmediğini bilmek kadar bilmiş olmak gerektiğini hatırlatan sözün 'haddi bilmek, limitleri gözetmek' olduğunu bilmiş olmalıyız. Onun için çözüme, feraha, huzura, rahata giden yolun önceliğinde 'bilmek' ten evvel 'ahlaki duruş' gelir. Her eleştirinin bir ahlaki duruşu olmalıdır. Bilmediğini gerekirse söyleyebilmek gerekir. Soruları, merakın icabı olarak sormak gerekir. Üstünlük kurmak için çabalamamak gerekir.
Erdemce gerçeği arama çabası güden bireyin eleştirmek için bilgisi de tam olmalı.Ahlak tek olarak yetmez.
Bazı tartışma programlarında bilhassa sorulan kaliteli soruların cevap verenler tarafınca övülmesi, soru soranın konuya hakim olduğunu göstermek içindir. Soru soranın da, cevap verenin de soru-cevap ile ilgili konuya yabancı olmaması gerektiğini bilmek gerekir.
Biz insanoğlu cevaplara verdiğimiz özeni sorular için gösterebilmeliyiz. Bazen öyle sorular olur, cevabı hak etmez maksadını aşan eyleme dönüşür. Böylece murad, murdar olur.
Zamanın birinde bir adam bir resim yapar. Yaptığı resmi insanların en işlek olduğu bir geçiş güzergahı üzere bırakır. Resmin beğenmediğiniz yerlerini eleştirmelerini bu eleştirileri resmin üzerine yazmalarını isteyen bir notu da iliştirir.İlgi duyan herkes resmi inceler ve eleştirilerini görselin üzerine yazar.Müddet sonra resim resim olmaktan çıkar, her gelen bişeyler karalayıp,yazıp eleştirisini ifade ettiği için resim karalanır ve özelliğini kaybeder.
Sonrasında aynı adam bir resim daha yapar.O resmi de aynı işlek güzergaha koyar ve yanına şu notu iliştirir;
" Bu resimde gördüğünüz yanlışları "DÜZELTMEK" için önerilerinizi,çözüm yollarınızı belirtiniz."
Gelen bakar,notu okur gider.Kimse yanlışların düzeltilmesi için çözüm yolu belirtmez,öneri sunamaz.
Demem o ki, insanlar eleştiri yaparken en az eleştirisi kadar bilgi sahibi olmalıdır.Yetmez,ahlaklı olmalıdır.Yetmez, çözüm yollarını belirtmelidir.Yetmez, uygulamalıdır.
Etiketler: