Page 49 - Puli Edebiyat 2. Sayı
P. 49
Rize, Merkez, 100. Yıl Cumhuriyet Ortaokulu Masal
MASAL, MASALLAR DİYARINDA
Ayşe Loya Baltacı
Evvel zaman içinde, kalbur sa- hareketleriyle dışarı gelmesini söy- de bunu fark edince pes etmiş.
man içinde; pireler berber, deve- lemiş. Annesi onu evden çıkmaması Yürümeye başlamış. Masal da onu
ler tellal iken, ben anamın beşiğini için uyarmasına rağmen Masal da- takip etmiş. Cüce önde Masal ar-
tıngır mıngır sallar iken, küçük bir yanamayıp cücenin yanına gitmek kada bir süre böyle yürümüşler.
köyde yaşayan, Masal adında şirin için ayağa kalkmış. Masal kapıya Sonunda cüce durmuş ve küçük
mi şirin bir kız varmış. Masal, adı varana kadar cüce patika yolda bir delikten içeri girmiş. Masal da
gibi masal dinlemeyi çok sever- koşuşturmaya başlamış bile. Bunu onunla birlikte delikten geçince
miş. Babaannesinin anlattığı ha- gören Masal hızlı adımlarla cüce- birden cücenin söylediklerini anla-
rika masalları dinlemek en sevdiği nin peşinden gitmiş. Sonunda cüce maya başlamış. Cüce: “Beni anlaya-
aktiviteymiş. Bir akşam yine baba- dinlenmek için biraz durduğunda biliyor musun?” diye sormuş. Masal
annesinin masallarını dinliyormuş. Masal ona yetişebilmiş. Yanında şaşkınlıkla başını sallamış. Cüce ko-
Babaannesi ona ‘Pamuk Prenses ve durup cüceyi incelemeye başla- nuşmaya devam etmiş: “Bu delikten
Yedi Cüceler’ masalını anlatıyor- mış. Cüce aynı babaannesinin an- içeri girmeden beni anlamaman
muş. Masal çok beğenmiş olacak lattığı bilge cüceye benziyormuş. normal çünkü ben senin dünyanın
ki sonraki günler babaannesinden Bembeyaz uzun sakalları, kalın canlılarından değilim. Bulunduğun
hep bu masalı anlatmasını istemiş. kaşları, yuvarlak ve kalın camlı göz- yere gelebilmem bile çok zor oldu.
lüklerinin yanında bir de kafasında Haa, unutmadan söyleyeyim bu-
Bir gün Masal evde tek başına uzun eski bir şapka varmış. ranın adı Masallar Diyarı ve senin
oyuncaklarıyla oynarken dış kapı- buraya gelmen tesadüf değil. Adın
nın yavaşça aralandığını duymuş. Biraz soluklandıktan sonra cüce Masal’dı, değil mi?” Masal’ın duy-
Kafasını kapıya çevirip dikkatli konuşmaya başlamış. Cücenin bir duklarından ötürü ağzı açık kalmış
bakınca bunun bir cüce olduğunu şeyler anlatmaya çalıştığını fark ve şaşkınlıktan ne diyeceğini bile-
görmüş. Üstelik bu cüce Pamuk eden Masal, onu dinlemeye ko- memiş. Cüce yeniden konuşmaya
Prenses masalındaki cüceye çok yulmuş fakat cücenin dediklerin- başlamış: “Olamaz! Yoksa yanlış
benziyormuş. Cüce, Masal’a el den hiçbir şey anlamamış. Cüce
48