Page 19 - Puli Edebiyat 2. Sayı
P. 19

Rize, Merkez, Kömürcüler Ortaokulu                                                           Öykü



                                      DÜNYAYI KEŞKE  ÇOCUKLAR YÖNETSE
                                                    Sude Naz Aksu




            Her  zamanki  gibi  erken  kalkıp   titremeye başladı. Yemek yerken et-  annem ve babam da benim ile birlik-
          okula  gittim.  Sınav  matematik  sı-  rafa dökmeye başladı. Birkaç kere de   te ağlıyordu. Onlara: “Sizi seven bir
          navı  olacaktık.  Sınavı  ilk  bitiren  ben   tabak, bardak  kırdı. Annem; babama   insanın arkasından o gittikten sonra
          oldum,  çok  çalışmıştım  ne  de  olsa…   artık dayanamadığını ve bu duruma bir   mı ağlıyorsunuz?” dedim.
          Bir anda kapı çaldı ve nöbetçi öğren-  çözüm  bulması  gerektiğini  bulamaz
          ci  beni  müdürün  çağırdığını  söyledi.   ise dedemi huzur evine bırakması ge-  Aradan  yıllar  geçti.  Dedeme  an-
          Öğretmenden izin alıp müdürün yanı-  rektiğini ya da kendisinin evi terk ede-  lattığım  gibi  hukuk  okuyup  hâkim
          na gittim. Müdürümüz bana babaan-  ceğini söyledi. Babam da dedem için   oldum.  Ardından  evlendim.  Bir  gün
          nemin vefat ettiğini ve babamın beni   ayrı bir masa ayarladı. Masada plastik   kapı  çaldı  ve  annem  ile  babam  gel-
          almaya geldiğini söyledi. Ben de he-  tabak, bardak ve çatal vardı. Anneme   di.    Artık  elden  ayaktan  düştükleri
          men çantamı topladım, okul çıkışında   ve  babama  çok  sinirlenmiştim,  yap-  için ihtiyaçlarını karşılayamıyorlardı.
          beni  bekleyen  arabamıza  yöneldim.   tıkları çok yanlıştı. İçimden keşke de-  Onları  huzurevinin  önüne  getirdim,
          Arabaya bindim ve ön tarafta babamın   demin oğlu ben olsam da bu vicdan-  sevinmişlerdi  çünkü  onları  sokağa
          yanında oturan dedeme baktım, göz-  sız anne ve babaya sahip olmasaydım   atmamdan korkuyorlardı. “Merak et-
          leri  dolmuştu.  Babam  artık  dedemin   diye geçirdim. Bir gün onlar da yaş-  meyin  ben  sizin  gibi  gaddar  bir  in-
          bizimle  kalacağını  söylemişti.  Buna   lanacaklardı.  Belki  sakat  kalacaklardı   san değilim. Sadece tepkinizi merak
          sevinmiştim  çünkü  dedemi  seviyor-  belki de yatalak… Kim bilir? Çok şükür   ettim.”  dedim  ve  ekledim:  “Dedeme
          dum.  Babaannemi  gömdük.  Birkaç   ki dedem de öyle bir şey yok, kendi-  azıcık  sevgi  ve  saygı  gösterseydiniz
          gün sonra bütün cenaze işleri bitmişti.   si  sapasağlam.  Sadece  elleri  titriyor.   en azından onu buraya getirirdiniz.”
                                                                              dedim.  Annem  ve  babam  benden
            Annem  dedem  eve  geldiğinden    Bir gün ben de ikişer tane bardak,   defalarca özür dilediler. Bana da af-
          beri  çok  sinirliydi.  Nedenini  bilmi-  çatal ve tabak aldım. Anneme ve ba-  fetmek düştü. Babam eşim ile çok iyi
          yordum.  Aradan  bir  ay  geçti  ve  so-  bama  uzatım.  Bunun  üzerine  bana:   anlaştı,  oğlum  ise  anneannesini  çok
          nunda  onun  neden  bu  kadar  sinirli   “Evladım  bunu  ne  yapalım?”  dedi-  sevdi. Biz de bu şekilde kocaman bir
          olduğunu anladım. Sebebi dedemdi…   ler.  Ben    de  “Yaşlanınca  size  lazım   aile  olduk.  Hayatta  ne  ekersek  onu
          Daha  doğrusu  dedemin  bizim  evde   olacaklar.” dedim. Bu olaydan sonra   biçiyoruz aslında… Yaşam tıpkı Yunus
          olmasıydı…                        dedemle  hep  ben  ilgilendim  ve  an-  Emre’nin dizelerindeki gibi değil mi?
                                            nemlerle  asla  aynı  masaya  oturma-
            Dedemin  bir  süre  sonra    anemi   dım.  Aradan  bir  yıl  geçti  ve  dedem   “Sen eğri isen yok başka doğru
          ve  kalsiyum  eksikliği  nedeniyle    eli   kalp  krizinden  vefat  etti.  Cenazede   Sen doğru isen yok başka eğri…”


                                                          18
   14   15   16   17   18   19   20   21   22   23   24