"Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda" mısraı anlam buldu ülkemin güzel sokaklarında;

"Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım. Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!" dizeleri, milletin iradesine, hürriyetine, geleceğine zincir vurmak isteyenlere en güzel cevap oldu o gece...

15 Temmuz, gecenin karanlığına karşı; bir ülkenin aydınlık geleceğini sahiplenişinin öyküsü...

Var olduğu günden bu yana her türlü ihanet çemberinden daha güçlü çıkmış ülkemizin tıpkı 1915'te Çanakkale Boğazında başlayan ölüm kalım savaşı gibi 15 Temmuz 2016'da da Boğaz Köprüsünde devam etti varoluş mücadelesi... Nasıl ki geçilmedi Çanakkale, öylece geçilmedi Boğaz Köprüsü...

"Eğer inanıyorsanız (sonunda) galip ve üstün gelecek olan sizsiniz." kutsal mesajının verdiği güç ile kahramanlaşan halkın inancı ve Hz. İsmail'in teslimiyeti ile bu vatan için kendini feda eden Ömer HALİSDEMİR'in ölümü korkuturcasına şehitliğe koşuşu bu ülkeyi uçurumun önünden, huzurlu yarınlara taşıdı.

Aradan geçen 5 yılda ne FETÖ'nün hainliğini, ne bu milletin alınteri ile alınıp yine bu millete çevrilen tank namlularını, ne "Bugün ölmek için çok güzel gün, bu gün olmazsa ya ne zaman?" diye sokaklara can vermek için koşan vatan evlatlarını unutacağız.

15 Temmuz'da bu ülkenin varlığı ve birliğini koruma adına sokaklarda olanlar ile Kurtuluş Savaşı'nda bu ülkenin düşman postalları altında çiğnenmesine müsaade etmeyen ruh ve inanç dün de diri ve güçlü idi, yarın da diri ve güçlü olacak.

Şehitlerimiz ve gazilerimiz dün dedelerimiz, 15 Temmuz'da kardeşlerimiz idi.

Biz bize emanet edilen bu vatanı aynı ruh ve inançla korumaya ve bu uğurda seve seve şehadete koşmaya and içiyoruz. Başta 15 Temmuz'un bütün şehitlerine Allah'tan rahmet diliyor, gazilerimize minnet ve şükranlarımızı sunuyorum. O gecenin isimli isimsiz bütün kahramanlarını, milletin selameti için sokağa çıkan, el açıp dua eden ve bu ülkeye sahip çıkan aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.

Engin EMEN

Rize Milli Eğitim Müdürü