Türkiye Cumhuriyetinin ve Yüce Milletimizin umudu, neşesi ve güvencesi sevgili çocuklar;

23 Nisan günü, Millî bir Devlet olmanın onurunu, gururunu yaşadığımız sadece kendi içimizde değil, dünyanın hemen her yerinden gelen çocuklarla kardeşliği, dostluğu, birlik ve beraberlik duygusunu paylaştığımız, geleceğin büyüklerinin günüdür.

Cumhuriyetin kurulması ne kadar önemli ise onun geliştirilmesi, korunması ve sürekliliği de en az o kadar önem arz etmektedir. Bunu çok iyi bilen Atatürk çocuklarımıza ve gençlerimize “Cumhuriyeti biz kurduk, onu yaşatacak ve yükseltecek sizlersiniz” tarihi mesajı ile vurgu yapmıştır.

Sizler bilgi çağında doğup büyüdünüz. Özellikle bilimsel anlamda meydana gelen baş döndürücü gelişmeler dünyamızı küçük bir köy haline getirmiştir. İnternet sayesinde 7 milyar insanla iletişim kurabilir hale geldik. Bilgiyi üreten ve insan ihtiyaçlarına sunabilen ülkeler daha da zenginleşmeye devam ediyor. Bizim de bu yarışta olmamız sizlerin okuyup kendinizi yetiştirmenize ve üreteceğiniz bilgiye bağlıdır. Bu konuda başarılı olacağınıza inanç ve güvenimiz tamdır.

Kıymetli Rizeliler;

Ulu Önder Atatürk’ün dediği gibi “Türkiye Devletinin Yapısının Ruhu, Milli Egemenliktir.” Egemenlik hiçbir anlam, hiçbir şekil ve hiçbir yönde ortaklık kabul etmez. O, tam anlamıyla ve bilinçli, milli uzlaşma gerektiren demokratik otorite birliğidir.

Teknolojinin zirve yaptığı günümüzde dünya çocuklarının büyük bir çoğunluğu fizik ve zihinleri ile örtüşmeyen işlerde çalıştırılmakta, hiçbir günahları olmamasına rağmen savaşların, şiddetin, yoksulluğun, açlığın ve sefaletin mağdurları olmuşlardır. Bu durum yetişkinler olarak bizleri tarih önünde ve çocukların vicdanında mahkûm etmektedir. Dünya üzerindeki bütün bu kayıtsızlık ve olumsuzlukların önüne geçmek, dur demek için bizlere önemli sorumluluk yüklenmiştir. Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımıza imkanlar oluşturmak, onları vizyon sahibi yapmak, milli manevi değerlerle donatmak zorundayız. Bu çalışmalar onlar için bir lütuf değil aksine biz yetişkinler için üst düzey bir sorumluluktur.

Sevgili Öğretmen Arkadaşlarım;

Biliyoruz ki, bugün milletlerarası ilişkilerde, egemenlik ve güç kavramı, bilgiyi kullanma yeteneğine sahip olanlar ve yeteneklerini geliştirenler tarafından rahatlıkla kullanılabilmektedir. Bu itibarla geleceğimizin en büyük teminatı olan çocuklarımızı ve gençlerimizi bilgili, toplumun ihtiyaçlarına cevap verebilecek girişken, küresel düşünüp, yerel hareket edebilen tarzda yetiştirebilme sorumluluğu üzerinizdedir. Sizin bunu gerçekleştirebileceğinizden eminiz. Ayrıca siz öğretmenlerin; şefkatli elleri, merhametli gönülleriyle, Vatan, Millet, İstiklal ve İstikbal aşkıyla, bilim sevdası alın ve akıl teri ile yoğrularak hayatı keşfedeceği, kendisi ve tüm insanlık için nasıl katkıda bulunacağının sırlarını özümseyeceği, içselleştireceği şekilde onlara rehber olacağınızdan eminim.

Hz. Ali; “çocuklarınızı kendi zamanınıza göre değil, onların yaşayacakları zamana göre yetiştirin” veciz sözü ile biz eğitimcilerin vizyonunu ortaya koymuştur. Biz eğitim ordusu da bize emanet edilen çocuklarımızı bu bilinçle geleceğe taşımak için mücadele etmekteyiz. Biliyoruz ki yapmakta olduğunuz bu kutsal görev her türlü takdirin üzerindedir.

AYDINLIK GELECEĞİMİZİN, AYDINLIK YÜZLERİ; SEVGİLİ ÇOCUKLARIMIZ

Atatürk´ün sizlere olan şu hitabını hiç unutmayın, ´Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı, bir mutluluk parıltısısınız! Memleketi asıl aydınlığa boğacak sizsiniz. Kendinizin ne kadar mühim, kıymetli olduğunuzu düşünerek ona göre çalışınız. Sizlerden çok şeyler bekliyoruz´

Bu duygu ve düşüncelerle Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve mücadele arkadaşlarını, şehitlerimizi, gazilerimizi saygı, şükran ve minnetle anıyor; sevginin, kardeşliğin, hoşgörünün ve barışın hâkim olduğu bir dünyada el ele yaşamak ümidiyle başta bugünü anlamlandıran çocuklarımızın, ülkemizin, milletimizin ve tüm dünya çocuklarının 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını en içten dileklerimle kutluyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum.