RİZE İL MİLLÎ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ

PROF. DR. NECMETTİN TOZLU RİZE’DE...

Rize Milli Eğitim Müdürlüğünün davetlisi olarak Rize’ye gelen Bayburt Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Necmettin Tozlu “Eğitim Felsefesi” konulu konferans vermek üzere Rize’nin Çayeli İlçesindeydi.
PROF. DR. NECMETTİN TOZLU RİZE’DE...

Öğretmenevi ve Akşam sanat Okulu salonunda gerçekleşen konferansın açılış konuşmasını İl Milli Eğitim Müdürü Şemsettin Durmuş yaptı. Durmuş yaptığı konuşmada eğitimin en önemli ayağı okul yöneticileridir. Okul yöneticilerinin her an öğretmen, öğrenci ve veli ile etkileşim içerisinde olduğunu, dolayısıyla okul yöneticilerini iyi yetiştirdiğimizde, hizmet içi faaliyetlerle desteklediğimizde bu durum doğrudan alana yansıyacaktır. Bu çerçevede bugün Prof. Dr. Necmettin Tozlu Hocamız Bayburt’tan gelerek eğitim konusunda ufkumuzu açacağına, medeniyet tasavvuru noktasında önemli ipuçları vereceğine inanıyorum. Konferansın verimli geçmesi temennisi ile hepinize başarılar diliyorum” dedi.


Eğitimin insanla ilgili olduğunu ve insanla ilgili her şeye değinmek gerektiğini belirterek konferansına başlayan Tozlu, modern eğitimin; kabuğunda söylenip de içeriğinde verilmeyen hürriyet meselesi olduğuna dair açıklamalar yaptı. Eğitimin içeriğinde zorlama olduğunu zorlama olmadığında eğitim ve öğretimin olmayacağını anlatan Tozlu, eğitimin insanın nefsine bırakılırsa gerçekleşmeyeceğini ifade etti.

Eğitimin belirleyiciler çerçevesinde yapılmadığında gerçek bir eğitim olmayacağını açıklayan Tozlu, eğitimin ele alındığında insanın ele alındığını insanın ele alındığında ise insanla ilgili her şeyin ele alındığını söyledi.  Eğitim felsefesi denildiğinde siyasetin, ekonominin, felsefenin ele alındığını dile getirdi.

Türkiye’de devrimci, ideolog ve bir kısım siyasetçilerin eğitimi ele geçirmeye çalıştığını vurgulayan Tozlu, bu durumda eğitim ele geçirildiğinde her şeyin ele geçirilmiş olacağını sandıklarını bu durumun ise istenmeyen, beklenmeyen sonuçları doğurabildiğini örneklerle anlattı.

PROBLEMLERİMİZ İMPARATORLUĞUN YIKILIŞI İLE BAŞLADI

Tozlu, problemlerin imparatorluğun yıkılışı başlamasının isabetli bir tespit olduğunu ifade ederek, imparatorluğun yıkılma nedenlerini ise büyük düşünür Erol Güngör´ün de esaslı bir tespit olarak gördüğü mutasavvıf Ebü Bekr el-Verrak tespitini örnek verdi. Tozlu buna göre bir devletin, toplumun ve imparatorluğun yıkılmasının ulema (alimler), umera (amirler, idareciler) ve fukaha (gönül ehli) gibi yapıların çürümesinden kaynaklandığını aktardı. Tozlu, alimlerin tefekküre yönelttiğini, idarecilerin tefekkürü aksiyonlaştırdıklarını gönül ehli olmanın ise buna samimiyet kattığını belirterek Osmanlının yıkılış dönemlerinde de bunların bittiğini belirtti.


Eğitimde taklitten uzak, totaliter modern eğitim felsefelerinden uzak yeni bir dünya kurulması gerektiğinin üzerinde duran Tozlu, "Modern eğitim felsefeleri aslında birbirleriyle çatışkan. Birçok özellikleri var bize uymayan. Hürriyetçi olduğunu iddia eder ama kesinlikle totaliterdir. Modern eğitim felsefelerinin bütün amaçları dünyada insana bir yer açmaktır. Bizim de eğitim sistemimiz 200 yıldır modern eğitim felsefelerini taklit ile meşgul. Bu taklitten bir şey çıkmaz. Modern eğitim paradigmaları, felsefeleri, kalıbının kesinlikle farklılaştırılması lazım. Modern eğitim felsefeleri kurulurken bunu kuran düşünürler dediler ki klasik eğitimden, eski Hristiyan eğitimlerinden hiçbir şey almayacağız. Çünkü ne alırsak bizi bulandırır. Onlar dünyalarını böyle kurdular. Biz farklı bir dünya kuruyoruz.


Ben şimdi diyorum ki modern eğitim felsefelerinden bir şey almamak üzere sanki onlar bir tufana uğramış ta hiçbir parçası bize kalmamış gibi onlardan hiçbir şey almamak üzere bir yenidünya keşfedeceksin, bir yenidünya oluşturacaksın. Eğitimini onun üstüne oluşturacaksın. Peki, nasıl bir eğitim? Sebep ne? Sebep insanın kaybolmasıdır. Başsız, kalpsiz, gaflet içinde bir insan. Niçin yaratıldığının anlamını bilmeyen bir insan. Bizim eğitimimizin ana öbeği kamil insan yetiştirmektir." dedi.


İNSANI-I KAMİL YETİŞTİRMENİN YEGÂNE METODU: SEVGİ

İnsanı-ı kâmil yetiştirmenin yegane yoluna da değinen Tozlu şöyle devam etti: "İnsan-ı kamil var ederken metodumuz sevgi olacak. Cumhuriyet eğitiminde sevgi diye bir şey yoktur. İnsanı sevmek için hümanizm diye bir şey uydurulmuştur. İnsanı sevmenin hiçbir ilkesi olmaz. İnsanı insan olduğu için seveceksin. Sevginin kaynağı Allah´tır. Sevginin kaynağı Allah olunca ben seni de severim öbürünü de severim. Biz sevgi tohumunu kalbimize atacağız. Bunun için de kalpler arındırılacak ki kalp büyüsün. Kalp büyüdüğünde sen bütün kainatı onun içine alırsın. Bizim böyle devirlerimiz olmuş. Onun için biz imparatorluğa müheyya bir milletiz. Biz imparatorluğu vahşetle kurmadık. Ben bu hazırlığın Türkiye Cumhuriyeti´nde olduğuna inanıyorum. Sevgi bizim dünyamızın esasıdır. Bizim kuracağımız dünya farklı bir dünya olacak metodu da sevgi olacak. Dünyaya farklı bir lisanla hükmederiz. Hükmetme değil de cezp ederiz." dedi.


Konferans sonunda Prof. Dr. Tozlu´ya Milli Eğitim müdürü Şemsettin Durmuş tarafından plaket takdim edildi.

Eminettin Mahallesi Valilik Binası Kat 3 MERKEZ/RİZE - 464 280 53 00 / 464 280 53 03

MEB © - Tüm Hakları Saklıdır. Gizlilik, Kullanım ve Telif Hakları bildiriminde belirtilen kurallar çerçevesinde hizmet sunulmaktadır.