Çok Değerli Öğretmenlerim, Meslektaşlarım;

 “Bir insanı kötülüklerden alıkoyup iyiliğe sevk etmek, üzerine güneşin doğduğu her şeyden daha hayırlıdır” sözü icra ettiğimiz mesleğin ne kadar onurlu ve yüce bir gayeye hizmet ettiğini göstermesi bakımından anlamlıdır. Böyle anlamlı bir günün mutluluğuyla siz değerli öğretmenlerimi en kalbi muhabbetlerimle saygıyla ve hürmetle selamlıyorum.

Eskilerin güzel bir duası vardır: “Allah iyilerle karşılaştırsın.” derler. İnsanın kabul olmuş en güzel duası bence iyi bir öğretmenle karşılaşmış olmaktır. Rol model dediğimiz, hamurumuzu yoğuran ve şekil veren insandır öğretmenlerimiz. Öğretmen annedir, babadır, arkadaştır, yarendir. Bizi şekillendiren ve kendisine benzeten insandır öğretmen.

Düşünün ki;Osmanlı Devleti’nin kurucusu Osman Gazi, eğer Şeyh Edebali olmasaydı Osman Gazi veya Osmanlı Devleti olmayabilirdi. Şems Tebrizi, Mevlana için neyse Taptuk Emre de hoca olarak Yunus Emre için aynıydı. Ya da Mimar Sinan´ın hocası Mimar Muhlisiddin Ağa olmasaydı, Mimar Sinan diye bir mimar olmayacaktı. Fatih Sultan Mehmet için de aynı durum söz konusu; Akşemsettin olmasaydı, Fatih; sultan belki de fatih olamayacaktı. Dinimizde de biliyorsunuz, "Bilenler ile bilmeyenler hiç bir olur mu?" ayeti bunu çok rahat anlattığı gibi Hazreti Ali´nin "Bana bir harf öğretenin 40 yıl kölesi olurum" sözü de bunun en bariz, en güzel örneklerinden birisidir.

Başöğretmen Atatürk, öğretmenlerin Ulusal Kurtuluş Savaşı´nda gösterdikleri etkinliği hep övmüştür. Atatürk yeni Türkiye´nin yaratılmasında öğretmenlere büyük görevler düştüğü inancındaydı. Çağdaş bir ulus olmamız için eğitimin yaygınlaşması gereğine inanıyordu. Bu nedenle Atatürk "Ulusları kurtaracak olan yalnız ve ancak öğretmenlerdir." Sözleriyle öğretmene verdiği önemi ve duyduğu saygıyı en güzel biçimde belirtmiştir. Ne mutlu bizlere ki bu kutsal orduda yer alıyoruz. Bu kutsal orduya yakışır bir nefer olmak en büyük hedefimizdir.

Bilgisizlikten çorak ve çatlayan topraklara dönen nesilleri, başyapıt durumuna getiren Değerli Öğretmenlerim;

Unutulmamalıdır ki sizler; her işi bilen, her işi yapan, bilgi deposu ve ayaklı kütüphane olmak yerine; bilgi kaynaklarını öğreten, yönlendiren, değerlendirme alışkanlığı kazandıran kişilersiniz. Sevgi dolu bir öğretmen ışık demektir. Öğrenciler onu arar, onu sorar. Biliniz ki; kelebeklerin ışığa koştuğu gibi, çocuk yürekler, genç kalpler sevgiye koşar. En çok sevilen öğretmen, en çok seven öğretmendir.

Değerli Meslektaşlarım;

Öğretmenin vazifesi, gücü nispetinde erdemli toplum gayretine katkı sağlamaktır. İnsan yaratılmışların en seçkini, en donanımlısı, en bilinçli olanı; ama aynı zamanda en vahşi, en acımasız, en anlaşılmaz davranışların da sahibidir. Onun için insan hayatında eğitim; davranışları doğru yönlendirmede ve diğer hemcinslerinin haklarına tecavüz etmesinin engellenmesinde birinci derecede etkilidir. Öğretmenlik görevini yerine getiren sizler; bu önceliği asla ihmal etmemelisiniz. Öğretmenlik mesleği, her şeyden önce bir ideal, gaye ve bir hizmet mesleğidir. Toprak altına atılan bir tohumun, onlarca tohum verebilmesi için kendisini feda etmesi gibi, bir öğretmenin de hayatını bu anlamlı ve şerefli meslek uğruna adayabilmesi gerekir.

Baş döndürücü bir gelişimin olduğu bir çağda yaşıyoruz. Bunun için öğretmenlerin kendilerini yenilemeleri, gelişmeleri yakından takip etmeleri gerekir. Bir Öğretmen, hayatının her aşamasını planlamalıdır. Planı olmayanlar, başkalarının planına uymak zorunda kalırlar. Sizler yarını bir gün önceden yaşayan kişi olmalısınız. Sizlerin hayalleri olmazsa, başkalarının hayallerinin de önemi olmayacaktır. Bir insanı kurtarmanın, bir âlemi kurtarmak kadar önemli olduğu çok iyi bilinmelidir. Çünkü iyi eğitilen bir insan, huzurlu bir toplum ve mutlu bir gelecek demektir. Başağın yetişmesine engel, zararlı otlar değil; çiftçinin ihmalidir. Bunun için muhatabı insan olan öğretmenlerin yapacağı bir hatanın telafisi yoktur. Kadim değerlerin günübirlik çıkarlara feda edildiği günümüzde bu kutlu sanatı en güzel biçimde icra etmek durumundayız. Bunun için de heyecanımızı diri tutmalı ve ideallerimizi yeniden kuşanmalıyız. Karşı karşıya kalacağımız bütün durum ve şartları aşarak ruhumuzu her şartta diri kılarak başarıya ulaşabiliriz.

Biliniz ki; kazanılması gereken asıl büyük servet; para, şöhret ve makamdan öte erdem ve bilgeliktir. Yüreğimizi, ruhumuzu en büyük erdemlerle tezyin ve teçhiz etmeli ve bu amaçlarımızdan vazgeçmeden yolumuza devam etmeliyiz. Bilinmelidir ki evrensel medeniyet kulesi de bu onuru taşıyan fedakâr ve cefakâr öğretmenlerimiz sayesinde yükselecektir.

Çok Kıymetli Öğretmenlerim;

İcra ettiğiniz bu ulvi görev için elbette ki söylenebilecek nice sözler var ancak hepsi sizi anlatmada kifayetsiz kalacaktır. Ben, tekrar kutlu vatan topraklarımızda ve özelinde de Rize’mizde eğitim sancağımızı gururla dalgalandıran tüm öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Gününü kutluyor, öğretmenlerimize yaşamları boyunca başarı, sağlık ve mutluluklar diliyorum.