TARİH EĞİTİMİNDE AİLENİN ROLÜ

21. yüzyılda tarih eğitiminde çağdaş ve yenilikçi standartlara ulaşılması için aktif öğrenme atmosferinde öğrencilerin yaparak yaşayarak öğrenme sürecine dâhil edilmesi bir zorunluluk halini almıştır. Öğrenme ve öğrenciyi merkeze alan öğretim strateji, yöntem ve tekniklerinin uygulandığı bu yüzyılda öğrencilerin, pasif olarak müfredattaki konuları ezberlemeleri değil, bir tarihçi gibi geçmişi anlamaları, yorumlamaları ve karşılaştırma yapmaları beklenmektedir. Yeni öğretim programlarında, tarihsel kavrama, sorgulama, araştırma, sorun analizi, yorum ve karar verme gibi tarihçilerin kullandığı yüksek düzeyde düşünme becerilerinin öğrencilere kazandırılmasına vurgu yapılmaktadır. 

İsmail Hakkı Baltacıoğlu: “Yaşamak azminde bulunan bir milletin tek amacı çocukları hayata hazırlamak olmalıdır.” diyor. Bir nesli hayata hazırlamak maksadı; şahsiyetlerde sağlam karakterler oluşmasını temin ile mümkündür. Şahsiyetlerde sağlam karakterlerin oluşması için tarih eğitimi mihenk taşıdır. Milli ve manevi değerlerin öğretilmesinde, bireyin bağımsızlık, vatan, millet kavramlarını öğrenip içselleştirmesinde tarih eğitimi çok önemli bir yer tutmaktadır. Geleceğimizin teminatı gözbebeğimiz öğrencilerimiz, yakın gelecekte hangi meslek erbabı olursa olsun, hangi makam ve mevkide görev alacaklarsa alsınlar; şu iki hasletle mücehhez olmaları bir zorunluluk taşımaktadır: 1) Tarih Bilinci 2) Vatan Sevgisi. Bu iki hasletin yerleşmesinde aileye ve öğretmenlerimize özellikle Sosyal Bilgiler ve Tarih öğretmenlerimize büyük görev düşmektedir.

Edward Hallet Carr: “Tarih, geçmişle bugün arasında bitmeyen bir diyalog sürecidir.” tanımını yapmaktadır. Öğretmenlerimiz ve ailelerimizin ilk görevi öğrencilerimizi bu diyalog sürecine dahil etmek olmalıdır. Ailelerimizin tarih eğitiminde içeriği zenginleştirilmiş bir ev ortamı oluşturmaları, sürecin baş aktörleri ve rol model olmaları beklenmektedir.

Öğretim sürecinde olduğu gibi Tarih eğitiminde de okul ve aile iş birliğinin kurulması büyük önem arz etmektedir. Nurettin Topçu’ya göre öğretmen, “Genç ruhları örs üzerinde döverek işleyen bir demircidir.” Okullarımızdaki demircilerimize buradan sesleniyorum: Ne olur ailelerimizle görüşüp öğrencilerimizde tarih sevgisi aşılamadaki yol haritasını belirlenmesinde yardımcı olalım. Sürecin birlikte yürütülmesi, karşılıklı fikir alışverişi yapılması ve öğrencimize dönütler verilmesi çok önemlidir. 

Geniş bir yaş aralığını kapsayan çocuklarımız için ailelerimizden tarih eğitiminde sorumluluk almaları adına beklentilerimiz / önerilerimiz şu şekilde sıraladık:

- Aile soyağacına e-devletten bakılması ve aile soyağacının çıktısının alınması. Aile tarihi üzerine konuşulması. Soyağacının daha büyük bir şablona aktarılması ve isimlerin, fotoğrafların da bu şablona yerleştirilmesi. Aile soyadının anlamının bilinmesi varsa soyadı alınma hikayesinin aktarılması.
- Aile büyükleri ile sözlü tarih çalışması yapılması. Yapılan sözlü tarih çalışmalarının kamera ile kayıt altına alınması. Geçmişle gelecek arasında bir köprü kurulurken, kültürel mirasın aktarılması ve değerli anıların dijital arşive aktarılması.
- Tarih tanımlarının birlikte okunması ve yorumlanması. (Örnek: Ömer Hayyam: “Tarih kâinatın vicdanıdır.”) Tarih tanımları yorumlandıktan sonra aile bireylerinin kendi tarih tanımlarını diğer aile fertleriyle paylaşması.
- Yaşanılan muhite Google Earth üzerinden bakılması. İkamet edilen adreste mahalle, cadde, sokak, bina, okul isimlerinin tarih ile ilişkisinin bulunması ve araştırılması.
- Yıl içerisinde ailelerin yaşadıkları illerde bulunan müzeleri ziyaret etmeleri. Aile bireylerinin müze ziyaretlerinde aktif olmaları, müzede izin verilen alanlarda fotoğraf almaları ve ziyaret sonrası öğrenilen bilgileri birbirleriyle paylaşmaları.
- Ailelerimizin tatillerde gezi planlaması yaparken sene içinde bir planlamanın tarihi bir mekân, yapı ya da şehir olacak şekilde yapılması.
- 3D sanal müzelerin birlikte gezilmesi. Gezi öncesi ve sonrası gözlem, izlenimlerin yansıtılması. (Özellikle henüz gidilmediyse Göbeklitepe 3D sanal gezisi öncelikli olabilir.)
- Sinemada gösterime giren tarihi filmlere ailecek gidilmesi, sergilenen tiyatro gösterilerine katılım sağlanması. Film ve tiyatrolar sonunda ailecek değerlendirme yapılması.
- Tarihimizde yer alan kahramanlarımızın öğrencilerimize tanıtılması. Öğrencilerimizin, kahramanlarımızı araştırmalarına, onları daha yakından tanımalarına imkân sağlayacak ilgi ve merak uyandırılması. 
- Önemli tarihi günlerde ailecek günün anlam ve önemine binaen mektup yazılması. 
- (Örneğin: Sarıkamış Harekâtı, Çanakkale Savaşları). Yazılan mektupların imkân varsa diğer akrabalara gönderilmesi. 
- Belirli aralıklarla tarihi kitapların okunması. (Aile fertlerinin tamamının okuması ve bittiğinde kitap üzerine konuşulması, değerlendirilmesi.)
- Tarihi mekân, figür, şahsiyet ve olaylarla ilgili puzzle / 3D puzzle alınması ve ailecek puzzle tamamlanması. 
- Aile için önemli günlerde hediyeleşmelerde tarihi hediyelerin alınması. 
- İkamet edilen evin muhtelif yerlerinde tarihi hava oluşturacak görsellerin yer alması.
- Evde tarihi bir sandık oluşturulması. (Eski paralar, değerli emanetler vb.)
- Ailecek yapılan yolculuklar esnasında Mehter Marşları ve kültürümüzde önemli yer tutan türkülerin dinlenilmesi.
- Aile mutfağında belirli aralıklarla tarihimizde yer tutan önemli yemeklerin yapılması. (Örneğin: Osmanlı Saray mutfağı. Yemek yapılırken video kayıt altına alınması ve aşama aşama anlatılması.)
- Aile fertlerinin ortak bir blog hesabının olması. (Okudukları izledikleri etkilendikleri ve beğendikleri tarih ekseninde yer alan paylaşımlar yapmaları.)
- Çeşitli Web 2.0 araçları ile eğlenceli öğrenmeler yaşanması. Bu noktada önemli tarihi günlerde okul ya da sınıf olarak öğretmenlerle iş birliğinde yarışmalar hazırlanabilir, ya da ailemiz bu yarışmaları kendi içinde de kurgulayabilir.  (Örneğin: Kahoot , Quizizz ile online yarışmalar, Running Reality ile hangi tarihte hangi kavim, topluluk, devlet dünya üzerinde hüküm sürmüş harita üzerinde birlikte görmeleri değerlendirmeleri.)
- Öğrenci ve velilerimizin talepleriyle okul yönetimi himayesinde Tarihi hikâye, roman yazarları ile yüz yüze veya zoom üzerinden buluşmalar düzenlenmesi)
- Ailelerin katılımları ile okullarda Okul Müzesi oluşturulması. Yıl içerisinde ve özellikle de müze haftasında bu müzelerin ziyaret edilmesi.
- Aile içi etkinlikler, turnuvalar düzenlenebilir. Öncesinde gerekli malzeme, oyunlar alınabilir. (Ebru etkinliği, Arkeoloji kazı seti, Mangala, Fetih 1453 Oyunu, Artırılmış gerçeklik uygulamaları) Günümüzde popüler oyunlar Tarih dersine de uyarlanabilir. 
- (Örneğin Tabuda yasaklı kelimeler Tarih konularından hazırlanabilir, Sessiz sinema tarihi dizi ve filmlerden anlatılabilir, Tombaladaki tarihler önemli ve bilinmesi gereken tarihlerden oluşabilir.)
- Küçük yaş gruplarında yatmadan önce tarihi hikayelerin okunması. (Örneğin Dede Korkut Hikâyeleri.)
- Ailelerimiz tarafından tarihi süreli yayın ve dergilerin temini. Okunan yazıların diğer aile fertleri ile paylaşılması. Bunun için evin uygun bir alanında Tarihi paylaşım köşesi bile oluşturulabilir.
- Kanıt temelli öğretim amacıyla T.C. Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığı sitesine girilip kaydolarak yaşanılan coğrafya ile ilgili belgeler birlikte incelenebilir. Bu incelemeler daha sonra bir projeye dönüşebilir.
- Okullarda yer alan müfredat konularının tekrarı, eğlenceli ve kalıcı öğrenmeler sağlanması amacıyla oyunlaştırma, dramalar yapılırken aile içi münazaralar düzenlenebilir. 

Önerilerimizi bu şekilde sıralarken birçok anne ve babamızın çalıştığının, evde kardeş, abi, abla ve aile büyüklerimizin yer aldığının farkındayız. Ancak bu sıralanan önerilerden yapılabilecekler basitten zora doğru sıralanır, yakın tarihte gündeme alınırsa; milli ve manevi değerlerle büyüyen, vatan sevgisiyle nakış nakış işlenen ve tarih bilincine sahip bir aile hüviyetine sahip oluruz. Ayrıca evlerimizde farklı farklı ekranlara bölünmüş ailelerimizi tarih çatısı altında yeniden bir araya getirmiş oluruz. Unutmayalım ki: “Türk çocuğu ecdadını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır.” Mustafa Kemal Atatürk.
İskender Pala’nın: “Duyduğu ateşi tarif edebilen yeterince yanmıyor demektir.” Sözünden hareketle eğitimin tüm paydaşları olarak büyüyen ve gelişen ay yıldızlı Türkiye’mizin yeniden inşası için gelin hep birlikte gelecek güzel yarınlar için yanalım. 
 


Etiketler:   

YORUMLAR

Ben robot değilim seçeneğini işaretleyin.

  • Fatih Özler   6.02.2022 16:36:50
    Tarihin anlaşılması ve sevilmesi için güzel öneriler verdiğiniz için teşekkürler.
    Ben robot değilim seçeneğini işaretleyin.