YÖRESEL SANATLAR KÜLTÜRÜN İZLERİNİ TAŞIR

Sanat, yaratıcılığın ve hayal gücünün bir ürün ya da eser olarak dışa vurumudur.  Yöresel sanatlar ise toplumların yaşam biçimlerini, gelenek ve göreneklerini yaşamak ve yaşatmak için gösterilen çabanın sonucunda ortaya çıkmıştır. 


Yöre halkının  yaşam biçimleri, coğrafyaları, inançları, ekonomik olanakları ve kültürleri hakkında bilgi veren yöresel el sanatları ,  yöre insanıyla bütünlük sağlar.  El sanatlarıyla uğraşan sanatkarlarımız emek ve sabırla ürünlerini ortaya çıkarırlar. 


Kültür Yöreseldir


Her kültür kendi coğrafyasında değerlidir ve kendi coğrafyasının izlerini taşır.  Buna karşın sanat daha evrenseldir. Sanatın bütün toplumları kuşatan evrensel bir çağrısı vardır.  Tolstoy’un ifadesiyle :  ‘’ Sanat ancak, belli bir sınıf için değil, büyük kitleler için yarar sağladığı zaman, sözü edilen bir değere ulaşır. ‘’  Sanat, evrensel bir değer içerirken kültürün evrensel değerinden ziyade yöresel kısmı önemlidir.  Çünkü yılların tecrübesi ile yoğrulmuş kültür hazinesi, içinde birçok değeri de taşımaktadır.  Bu nedenledir ki, kültür yöresel; sanat ise evrenseldir.


Günümüzde  ise kaybolmaya yüz tutmuş yöresel sanat ve sanatkarların , hızlı üretim ve tüketime dayalı bir sisteme ayak uyduramamalarından kaynaklı sorunlar baş göstermiş ve her geçen gün bizi biz yapan sanat dallarımız, sanatkarlarımız yok olmaya başlamıştır.


Yöresel Sanatların Günümüze Taşınması İçin Eğitimin Önemi
Her toplumun kendi kültürel kodlarına uygun bir kültür hamlesi yapabilmesinin en önemli yollarından biri de şüphesiz ki ‘’ eğitimdir. ‘’ Eğitim sadece zorunlu eğitim olarak algılanmamalı aynı zamanda bir  kültür - sanat inşasını da içermelidir. 


Ne yazık ki bizim okullarımız bugün şair, yazar, sanatçı yetiştiremiyorsa bunun temelinde çocuklarımızın  kendilerini keşfetmekten yoksun bırakılmış olması, yaşadığı coğrafyanın kültürel değerlerinden, sanatından habersiz olması, sorgulayan, meraklı bireyler yetiştirmekten uzaklaşmamızdan kaynaklanmaktadır. 


Eğer bugün bu coğrafyada sepet örücülüğünün hikayesini, çayın geçmişini bilmeyen bir nesil yetişiyorsa bundan hepimiz sorumluyuzdur.
Yöresel sanatlar, her coğrafyanın kendine münhasır kültürel kodlarını barındırmaktadır. Böylesine değerli bir zenginlikten çocuklarımızı, yeni nesli mahrum bırakmamalıyız. Topraktaki köklerimiz gibidir bizim kültürel özümüz. 


O toprağa köklerimiz ile sıkıca bağlandıktan sonra gökyüzüne doğru istediğimiz kadar dal verebiliriz. Her bir dalımız başka coğrafyadan, kültürden beslenerek zenginleşir.
Ancak unutmamalıyız ki “kökümüz kendi kültürel değerlerimiz, sanatımızdır.”  İşte bunu başarabilirsek bir sonraki kuşağa yöresel sanatlarımızı aktarabilir ve onların yenilikçi bakış açısı  ile yöresel sanatlarımızın zenginleşmesine katkı sağlamış olabiliriz.


Toplumsal bilincin artırılması kapsamında yöresel sanatların eğitim- öğretim sistemi ile bütünleşmesi gerektiğini düşünmekteyiz. Böylece yeniden sanatkarlarımız yetişecek ve unutulmaya yüz tutmuş sanatlar gün yüzüne çıkarak yeni nesle aktarılmış olacaktır.


Her kültür kendi coğrafyasında değerlidir ve kendi coğrafyasının izlerini taşır. Buna karşın sanat daha evrenseldir. Sanatın bütün toplumları kuşatan evrensel bir çağrısı vardır.


Hayat; sanat ve üretmekle daha keyifli, coşkulu ve heyecanlı. Gençlerimizin yöresel sanatlara ilgi duymalarını temenni ediyoruz.  Sanatla kalın, hoşçakalın…


Etiketler:   

YORUMLAR

Ben robot değilim seçeneğini işaretleyin.

  • Henüz yorum yazılmadı